Nil Nehri üzerinde dev Hedasi (Rönesans) Barajı'nı inşa eden Etiyopya ile Mısır ve Sudan arasındaki kriz için çözüm arayışları devam ediyor.
Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) gibi bölgesel ve uluslararası örgütlerin devreye girmesiyle krizin çözümlenmesi umutları arttı. Ancak ihtilaflı konular kalıcı bir çözüme bağlanmadığı sürece 3 ülkenin arasındaki gerginliğin sürmesi, belki de daha da tırmanması söz konusu.
Etiyopya'nın barajı inşa etmeye başladığı 2011'den bu yana Sudan ve Mısır ile aralıklarla sürdürdüğü müzakerelerin 12'inci turunun 2 hafta önce tıkanma noktasına gelmesiyle kriz çıkmaza girmişti.
Adis Ababa'nın, 'bir anlaşmaya varılsa da varılmasa da' barajı doldurma işlemini temmuz ayında başlatacağı yönündeki açıklamasından sonra tansiyon iyice yükseldi.
"Su kaynaklarını korumak için tüm yollara başvuracağının" altını çizen Mısır müzakere yoluyla istediği sonuca ulaşamayınca, 20 Haziran'da "adil ve dengeli bir çözüm bulunması" için konuyu BMGK'ya taşıma kararı aldı.
Müzakerelerin tıkanmasının Adis Ababa'nın olumsuz tavrının bir sonucu olduğunu öne süren Kahire, Etiyopya'nın tek taraflı bir uygulamaya girişmemesi için Konsey'den müdahalede bulunmasını istedi.
Krizin uluslararası arenalara taşınmasıyla Afrika Birliği hızlı bir şekilde konuya el atmaya karar verdi. Kuruluş, Mısır, Sudan ve Etiyopya'yı olağanüstü bir zirveye çağırarak tarafları yeniden bir masanın etrafına topladı.
27 Haziran'da düzenlenen Afrika Birliği küçük zirvesi, ihtilaflı konulara çözüm üretemese de tarafların arasındaki diyaloğu yeniden başlatarak gerginliğin azaltması konusunda önemli bir katkı sundu.
Fikir ayrılıklarının giderilmesi için taraflara 2 haftalık süre tanıyan zirve, Etiyopya'nın bu süre zarfında tek taraflı uygulamalardan kaçınmasını istedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin de bugün konuyla ilgili bir toplantı gerçekleştirmesi planlanıyor.
Ülkelerin kaygıları neler?
Su ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ını Nil Nehri'nden temin eden Mısır, 74 milyon metreküp kapasitesi olan barajın su kaynaklarında yol açacağı kayıptan endişe ediyor.
Nil sularının Mısır halkı için 'bir beka sorunu' teşkil etmesinden dolayı Kahire, barajın riskini en aza indirecek bir anlaşma istiyor.
Mısır’ın Asvan Barajı'ndaki su seviyesini de etkeleyecek Hedasi Barajı ile Mısır'ın elektrik üretiminin yüzde 20 ile yüzde 40 arasında azalması bekleniyor.
Adis Ababa ise 4.6 milyar dolarlık projenin ülkedeki yoksullukla mücadele ve kalkınmayı gerçekleştirmek için gerekli olduğunu savunuyor ve barajı bir an önce devreye sokmak istiyor.
Elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ını hidroelektrik santrallerinden sağlayan Etiyopya, yetersiz enerji üretimini, Afrika'nın en büyüğü olacak Hedasi Barajı ile gidermeyi amaçlıyor.
Etiyopya, yaklaşık 6 gigawatt kapasitesi olan barajın elektriksiz yaşayan 65 milyon vatandaşı için hayati önem taşıdığının altını çiziyor.
Her yıl tarım arazilerinde olumsuzluklar yaratan su taşkınlarının baraj sayesinde kontrol altına alınacağını öngören Sudan ise projeye Mısır ile kıyasla daha ılımlı yaklaşıyor. Ancak Hartum'un da bazı kaygıları var.
Barajın sınırından 20-40 km uzaklıkta olması nedeniyle güvenlik tehdidi oluşturabileceğinden endişe eden Hartum, su kaynaklarının uğrayacağı kayıp konusunda da kaygılı.
Baraj havzasının dolmasının yıllar alacak olması, Mavi Nil’in suyunun ulaştığı Mısır ve Sudan’ın su payının ciddi oranda düşmesi anlamına geliyor.
Etiyopya: Anlaşmaya varılsa da varılmasa da su tutma işlemini başlatacağım
Sudan ve Mısır, çıkarlarını koruma altına almak için bazı teknik ve hukuki konuların 3 ülkenin taraf olduğu bağlayıcı bir anlaşmayla belirlenmesini talep ediyor.
Etiyopya ise inşaatının 4'te 3'ü neredeyse tamamlanan barajın doldurma işleminin ilk etabını, yağmur sezonunun başlayacağı temmuz ayında devreye sokmak istiyor.
Adis Ababa, Kahire ve Hartum ile müzakerelerde ilerleme kaydedilmemesi durumunda barajı herhalükarda ileriki haftalarda doldurmaya başlayacağını duyurmuştu.
Etiyopya'nın bir uzlaşmaya varılmadan doldurma işlemini başlatmaması gerektiğini savunan Mısır ve Sudan ise Adis Ababa'ya tek taraflı adımlar atmaması konusunda uyarılarını her fırsatta dile getiriyor.
Müzakereler neden tıkandı?
ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen son müzakere turunda yaşanan aksaklıklara rağmen aslında önemli bir ilerleme katedilmişti. Zira, Mısır, Sudan ve Etiyopya, barajın çalıştırılmasıyla ilgili konuların yüzde 90'ında uzlaşmaya varmıştı.
Etiyopya'nın barajı kaç yılda dolduracağını, yeterli yağışın olduğu dönemlerde ne kadar su boşaltacağı gibi kritik konularda mutabakat sağlanmıştı.
Adis Ababa, kuraklık yıllarında da -barajdaki su seviyesine bağlı olarak- belli miktarda su boşaltmayı kabul temişti.
Ancak üst üste birden çok kuraklık mevsiminin yaşanması durumunda, Etiyopya'nın daha sonraki yağmurlu yıllarda Mısır ve Sudan'a bırakacağı su miktarı konusu müzakereleri çıkmaza sürükledi.
Mısır ve Sudan, kuraklık yıllarında kendi paylarından eksilen su hacminin göz önünde bulundurularak daha sonraki yağmurlu yıllarda tekrar kendilerine iade edilmesini sitiyor.
Bu talep Etiyopya tarafından olumsuz karşılanıyor. Adis Ababa, böyle bir taahhüdü vermesi durumunda barajdaki su seviyesinin istenilen noktaya getirilemeyeceğinden endişe ediyor.
Savaş tehlikesi
3 ülkenin arasındaki müzakerelerin başarısız kalması, bölgede ağır sonuçlara yol açabilir.
Zira, bu konu askeri adımlar dahil tüm ihtimallere açık durumda. Özellikle müzakerelerin zorlu süreçten geçtiği son haftalarda Etiyopya-Sudan sınırındaki şiddet olaylarında artış gözlemlendi.
En az 1 Sudanlı askerin hayatını kaybettiği ve 4 askerin yaralandığı aralıklı çatışmaların, kapsamlı bir askeri karşılaşmaya yol açabileceğinden endişe ediliyor.
Mısır ve Etiyopya ise birbirine karşılıklı savaş suçlamaları yönelterek, her biri karşı tarafın savaş istediğini öne sürüyor.
Nil Nehri: Mısır, Nil’in bir armağanıdır
Afrika’nın doğusunda yer alan Nil Nehri 6 bin 650 kilometre uzunluğa sahip ve bölge ülkelerinde yapılan tarım, balıkçılık ve turizm için hayati önem taşıyor.
Nil Nehri 2 ana koldan oluşuyor. Birincisi, platolardaki göllerden (Victoria Gölü) beslenen Beyaz Nil, ikincisi ise Etiyopya’daki Tana Gölü ile Burundi’deki göllerden beslenen Mavi Nil.
Nil havzasında 11 ülke var. Burundi, Ruanda, Tanzanya, Kenya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Uganda, Etiyopya ve Eritre, kaynak ülkeler olarak kabul edilirken, Mısır ve Sudan 6 bin 650 kilometrelik Nil Nehri'nin döküldüğü ülkeler statüsünü taşıyor.
Ancak “Afrika nehirlerinin babası” olarak kabul edilen Nil Nehri’nin Mısır için taşıdığı anlam diğer ülkelerden biraz daha farklı.
Dünyanın en uzun nehri olan Nil, Mısır’ın kuzeyinde 240 kilometre genişlik, 160 kilometre uzunluğunda bir delta oluşturuyor.
Nil Deltası'nda yoğun bir insan nüfusu var. Burada yaklaşık 40 milyon insanın yaşadığı tahmin ediliyor.
Nil’i tanrı kabul eden ve ona tapan firavunlar “Mısır, Nil’in bir armağanıdır” derlermiş.