Fanatik Yahudi yerleşimcilerin 18-19 Mayıs tarihlerinde Doğu Kudüs’ün işgalini kutlamak için düzenlediği provokatif "bayrak yürüyüşü" işgal altındaki Doğu Kudüs'te gerginliği tırmandırdı.
Fanatik grupların provokatif eylemleri, "bayrak yürüyüşü"nün ikinci gününde özellikle Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın da bulunduğu Eski Şehir bölgesinde cuma namazının eda edildiği saatlerde de devam etti.
Yaklaşık 35 bin Müslümanın saf tuttuğu cuma namazında okunan hutbede, Müslümanların ilk kıblesi niteliğindeki kutsal mabedin ve Filistin'in işgalden kurtulması için dualar edildi.
Filistinliler, Yahudi yerleşimcilerin saldırı ve tacizlerine maruz kaldı
Cuma namazı saatlerinde provokasyona başlayan fanatik yerleşimci gruplar, İsrail güçlerinin korumasında ve ellerinde İsrail bayraklarıyla, Mescid-i Aksa'ya açılan Sahira, Esbat (Aslanlı) ve Şam kapılarına gelerek Filistinlilerin önünde şarkılar söyleyip dans etti.
Cuma namazının ardından Mescid-i Aksa'dan ayrılan cemaat ve bölgedeki Filistinliler, Eski Şehir'in Esbat (Aslanlı) Kapısı ve Şam Kapısı gibi bölgelerinde, İsrail polisi ile fanatik Yahudi yerleşimcilerin saldırı ve tacizlerine maruz kaldı.
İsrail güçleri, Filistinlilere karşı gaz bombası ve cop kullandı
Yerleşimci gruplar, Eski Şehir'in sokaklarında Filistinlilere ait çok sayıda araç, dükkan ve mülke zarar verdi, taşlarla camlarını kırdı.
Şam Kapısı'ndaki Filistinlilerin, fanatik Yahudi yerleşimcilerin provokasyonuna karşılık vermesi üzerine çıkan arbedede sandalye ve yabancı maddeler havada uçuştu.
İsrail güçleri, bölgedeki Filistinlileri uzaklaştırmak için gaz bombası ve cop kullandı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs
İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Kudüs'ün doğusunu işgal etti. Uluslararası hukuka göre, Doğu Kudüs işgal altında kabul ediliyor.
Ancak İsrail, 1980'de tek taraflı şekilde Kudüs'ü "bütün ve birleşik başkenti" olarak ilan etti. İsrail'in bu kararı uluslararası toplum tarafından kabul görmedi.
Uluslararası hukuka göre İsrail'in Doğu Kudüs'teki hakimiyeti yasa dışı kabul ediliyor. İsrail'in Doğu Kudüs'te demografik dengeyi Yahudi nüfusa göre dengelemek için inşa ettiği yerleşim yerleri ve yerli Filistinlileri tehciri de hukuka aykırı sayılıyor.
Doğu Kudüs'ü gelecekteki başkenti olarak kabul eden Filistin, İsrail'in şehirdeki Filistinli nüfusa uyguladığı tehcir ile "kenti Yahudileştirmeye çalıştığını" vurguluyor.