Fas'ta iktidar partisi seçimlere katılımı kısıtlamayı tartışıyor

Partinin öne çıkan isimlerinden aynı zamanda İnsan Hakları Bakanı Mustafa er-Ramid'in "devletle çatışmaya girmemek" için yaklaşan seçimlere daha az katılım gösterilmesi gerektiği fikrini öne sürmesi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Ayrıca bu fikrin parti içinde tartışmaya açılması yerine medyada dillendirilmesi de tepkiyle karşılandı.

Partinin üst düzey isimlerinin "bu konunun parti kurumlarında gündeme getirilmediği" yönündeki açıkl amaları, katılımın azaltılması görüşünün parti içinde tartışılmasına zemin hazırlama girişimi olarak yorumlandı.

"Öneri kabul edilemez ve mantıksız"

Aynı partinin milletvekili Abdullah Bavanu, söz konusu çağrının "kabul edilemez ve mantıksız" olduğunu savundu.

Bavanu, parti toplantısındaki konuşmasında, "Parti uzun zaman önce varlığını kanıtladı. Katılımı azaltma talepleri Adalet ve Kalkınma Partisi'ni ve programını karıştırıyor." ifadesini kullandı.

Bu çağrının sadece parti için değil siyasi süreç için de tehlikeli olduğunu söyleyen Bavanu seçimlere katılma konusunda ki isteksizlik meselesini aşmak için seçimlerden önce ortamdaki gerginliğin giderilmesi çağrısında bulundu.

Partinin Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Süleyman el-Umrani ise söz konusu önerinin parti içinde görüşülmediğine dikkati çekerek, "Seçimlere katılımın düşürülmesi, parti kurumlarında gündeme getirilmedi, genel sekreterlik bu konuyu hiç tartışmadı, kesinlikle gündeminde yer almadı." demişti.

"Seçimlerde katılımın azaltılması görüşü empoze edilmeye çalışılıyor"

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan siyasi analist Bilal et-Telidi, "Parti yöneticilerinden bazılarının seçimlere katılımın azaltılması yönündeki talepleri, benimsenmesi için bu görüşün parti içinde tartışılmasını empoze etme girişimidir." dedi.

Telidi, parti liderlerinin konuyla ilgili tartışma içerisinde olmasına rağmen parti kurumlarında şu ana kadar meselenin tartışılmadığını, bunun da meselenin kurumsal olmadığını gösterdiğini söyledi.

Konu hakkında parti yöneticileri arasında görüş ayrılıkları yaşandığına dikkati çeken Telidi, bu fikri savunmanın, partinin Genel Sekreteri ve Başbakan Saadeddin el-Osmani'nin yönetimdeki başarısızlığının kabulü olacağını ifade etti.

Önceden bazı kesimlerin, partinin devletle uzlaşması için eski Başbakan ve PJD'nin eski Genel Sekreteri Abdulilah Benkiran'ın hükümet yönetiminden uzaklaştırılması gerektiğini savunduklarını, bunun gerçekleşmediğini hatırlatan Telidi, bu nedenle bazı parti üyelerinin, daha fazla taviz anlamına gelen seçimlere katılımın kısıtlanması fikrini savunduğunu aktardı.

Ülkede 7 Ekim'de düzenlenen seçimlerden sonra hükümeti kurmakla görevlendirilen eski Başbakan Benkiran'ın beş ay boyunca sürdürdüğü koalisyon hükümeti kurma arayışından sonuç elde edememesi üzerine Fas Kralı 6. Muhammed, 17 Mart'ta hükümeti kurma görevini Benkiran'dan alarak aynı partiden Osmani'ye vermişti.

Osmani, 10 Ekim'de ise parti kongresinin düzenlenmesiyle Benkiran'ın yerine PJD Genel Sekreterliğine seçilmişti.

"Hükümetten çekilmek PJD lehine olur"

Siyasi analist Ömer eş-Şarkavi ise "Gelecek hükümete liderlik etmemek ve geri çekilmek PJD lehine olacaktır. Çünkü parti geçirdiği iki hükümet döneminden sonra siyasi sermayesini ve parlaklığını kaybetti." dedi.

Bu durumu "iktidarın vergisi" olarak yorumlayan Şarkavi, bazı liderlerin, iktidarın sağladığı çıkarlar ve tatlar nedeniyle s eçimlere katılımı azaltma fikrini kabul etmesinin kolay olmayacağını dile getirdi.