İsrail yönetimi, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii'ne "büyük bir asansör" inşa edilmesi için vakıf arazilerine el konulmasını öngören karar metnini yayımladı.
Karar metni, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yürüten "Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) tarafından yapılan açıklamada yer aldı.
Kanal 7 Televizyonu'na göre, söz konusu proje, Harem-i İbrahim'de engelli Yahudi ziyaretçiler için ayrı yol açılması ve asansör inşa edilmesi amacıyla El-Halil'deki Filistin topraklarına el konulmasını öngörüyor.
Kanal, kararın yayımlanmasından sonraki 60 gün içinde hukuki bir engel de bulunmaması durumunda vakıf arazilerine el koyma işlemine başlanabileceğini belirtti.
Filistin Başbakanı Iştiyye'den AB'ye çağrı
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Iştiyye görüşmede, "Dünya, İsrail'in hiç hesap vermeden kanunları ihlal etmesine izin vermemelidir. Artık sözleri fiile dökme zamanı gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Iştiyye, AB'yi, İsrail'in Batı Şeria topraklarını ilhak planına karşı takındığı politik duruşu ekonomik ağırlığıyla desteklemeye ve Filistin için uluslararası barış konferansı düzenlenmesi fikrini benimsemeye çağırdı.
"İsrail, İslam ümmetinin duygularını provoke ediyor"
İsrail'in aldığı karara tepki gösteren Hamas Hareketi sözcüsü Hazim Kasım, yaptığı yazılı açıklamada, "Haremi İbrahim'e bitişik arazilere el konulması kararı, İslam ümmetinin duygularını provoke etmek ve tüm insani normları hafife almaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kasım, İsrail'in, dünyanın yeni tip koronavirüsle (COVID-19) mücadeleyle meşgul olmasını, Kudüs ve El-Halil'deki kutsal mekanlara el koymak ve yerleşim planlarını hayata geçirmek için kullandığını kaydetti.
İsrail Kanal 7 televizyonuna göre, İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, 3 Mayıs Pazar günü Harem-i İbrahim'in geliştirilmesi projesi kapsamında vakıf arazilerine el konulması projesini nihai olarak onaylamıştı.
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit de 21 Nisan'da El-Halil'deki Harem-i İbrahim'e ait vakıf arazilerine "geliştirme ve genişletme projesi" gerekçesiyle "Yahudileştirme" ve "Yahudi yerleşim birimi inşa" planı çerçevesinde el koyma kararını onaylamıştı.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı da daha önce yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının ülkedeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını "bahane ederek" işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Harem-i İbrahim Camii'ni tamamen kontrol altına almaya çalıştığı uyarısında bulunmuştu.
Mescid-i Aksa'dan sonraki en kutsal dördüncü cami
İşgal altındaki Kudüs kentinde bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ile Medine'deki Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan Hazreti İbrahim ve eşi Hazreti Sare'nin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarlarının bulunduğuna inanılan mağara, İsrail tarafından "Ata Babalar (Machpelah)" olarak isimlendiriliyor. Harem-i İbrahim, bu nedenle sık sık fanatik Yahudilerin baskınlarına uğruyor.
Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler, Müslümanlara ayrılan kısımda kalırken diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmış durumda.
Cami katliamı
İsrail'in 1967 yılından beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El-Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan "Baruch Goldstein" adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe "El-Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli şehit olmuş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.