Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın, "Kudüs kararı" gündemiyle toplanmasından memnuniyet duyduğunu açıkladı.
Abbas, BMGK’nın Kudüs gündemiyle toplanmasına ilişkin "Bu, Filistin halkının haklarına ve topraklarındaki Filistin halkının haklı davasına güçlü bir destek mesajı mesabesindedir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD yönetiminin Kudüs kararını reddettiğini bir kez daha yineleyen Abbas, bu karar karşısındaki çabalarına devam edeceğini vurguladı.
Abbas, BMGK'nın tavrını "İsrail’e düşmanlık" olarak gören ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’in sözlerine tepki göstererek, “ABD artık İsrail-Filistin barış görüşmelerinin hamisi değildir.” dedi.
Filistin Kurtuluş Örgütü Genel Sekreteri Saib Ureykat da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "ABD tarafıyla, barış süreciyle ilgili görüşen her Filistinli, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararını tanımış demektir. Dolayısıyla ABD, Kudüs kararından dönene kadar barış süreciyle ilgili görüşme olmayacaktır.” ifadesini kullanmıştı.
ABD Başkanı Trump'ın "Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak" tanımasının ardından toplanan BMGK'da, İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümden başka "B" planı olmadığı vurgulanmıştı.
Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı.
BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu.
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etti.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
Kaynak: AA