Abbas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Erdoğan ile iki ülke arasındaki iş birliği ve kardeşlik ilişkilerini ele aldıklarını kaydeden Abbas, Filistin meselesiyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
Mahmud Abbas, Erdoğan ile dostane bir şekilde bölgesel ve küresel konular ile Türkiye'nin dünya gıda güvenliği bağlamındaki rolünü ele alırken, Türkiye'nin istikrar sağlama çabalarını da inceleme fırsatı bulduklarını kaydetti.
Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkilerin geleceğini ve farklı alanlarda ne yapabileceklerini konuşma fırsatı bulduklarını da ifade eden Abbas, "Erdoğan'a, Filistin halkının yanında durması ve değişmez tutumundan dolayı en içten teşekkürlerimi ifade ederim. Meşru haklarına, özgürlüğüne ve bağımsızlığını elde etme konusundaki desteklerini bilmekteyiz" diye konuştu.
Abbas, Türkiye'nin ve kurumlarının her alanda Filistin halkının ve devletinin yanında yer aldığını ve uluslararası arenada da desteklediğini bildiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Filistin'in son dönemde karşı karşıya kaldığı zorluklara ilişkin bilgiler aktardığını anlatan Abbas, "Halkımıza, topraklarımıza ve kutsallarımıza karşı devam eden İsrail işgal devletinin saldırıları karşısında kayıtsız kalmayacağımızı vurguladım. Her zaman uluslararası hukuka ve imzalanan anlaşmalara bağlı kalarak mücadele edeceğimizin altını çizdim." açıklamasında bulundu.
Konuk Devlet Başkanı Abbas, özellikle yerleşim yerlerinin genişletilmesi ve Filistinlilerin evlerinin, okullarının ve yapılarının yıkılmasına karşı olduklarını da vurguladığını belirterek, şunları paylaştı:
"Tutsakların serbest bırakılması, şehitlerimizin cenazelerinin teslim edilmesi, beklentilerimiz arasındadır. Biliyor musunuz, İsrail şehitlerin cenazelerini dahi vermeyerek kimi cezalandırıyor? Şehitleri mi, şehitlerin ailelerini mi? Ne yapmaya çalışıyor? Doğu Kudüs'e yapılan saldırılar, Müslümanlara ve Hristiyanlara ait olan kutsal yerlere yapılan saldırılar, son dönemde de görülen saldırılar arasında yer almaktadır. Okullara da bildiğiniz gibi saldırılar vardır. Bunu kabul etmek mümkün değildir"
"Daha fazla dayanacak gücümüz yok diyebilirim"
İsrail’in Filistin'de her gün şehirler, köyler, kamplar, dernekler ve insan hakları kuruluşlarına düzenli olarak saldırdığını belirten Abbas, "(İsrail) Buraların terör yuvası olduğunu iddia etmektedirler. Bunu nerede görmeniz mümkündür ki?" ifadesini kullandı.
Abbas, İsrail’in buralardaki saldırılarının daha fazla vakit kaybedilmeden durması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Çünkü artık daha fazla dayanacak gücümüz yok diyebilirim. Ve burada şunu vurgulamak isterim. Güvenlik ve barış tamamıyla iki devletli çözümün baltalanması yönündeki gayretlerin ve çabaların durdurulmasıyla mümkündür. Ve böylelikle 1967 sınırları içerisinde iki devletli çözüm mümkündür. Ama sadece apartheid sistemine dayalı bir defakto uygulayarak tek devlet kurma çabası, İsrail tarafından yapılan bu girişim, güvenlik ve istikrara hizmet etmeyeceği gibi bölge için de gelecekte büyük tehditler oluşturacaktır."
"İki devletli çözüm önemli"
Bu gelişmeler dolayısıyla İsrail ile aralarındaki sorunun daha büyük problemlere neden olmaması için Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ve uluslararası topluma müracaat ederek iki devletli çözümü desteklemeleri talebinde bulunduklarını kaydeden Abbas "İki devletli çözüm önemli. Burada önemli olan ülkelerle temasa geçeceğiz. Ve iki devletli çözümü destekliyor musunuz, desteklemiyor musunuz, meselesini gündeme getirerek, amacımız 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulmasını sağlamak olacaktır." dedi.
"Filistin Devleti'ni tanıması konusunda çabalarımızı yoğunlaştıracağız"
BM Genel Kurulu'nun 149 sayılı kararınca Filistinli mülteciler konusunun sonuca ulaştırılmasını arzu ettiklerini belirten Abbas, meşru, barışçıl direniş haklarına bağlı kalacaklarını, her türlü terör ve şiddete bölgelerinde ve dünyada karşı çıkacaklarını söyledi.
Abbas "(İsrail) Onların yaptığı gibi bizler suçlu ve terörist olmayacağız. İki devletli çözüm seçeneğine bağlı kalacağız ve bütün ülkelerin de aynı şekilde Filistin Devleti'ni tanıması konusunda çabalarımızı yoğunlaştıracağız." diye konuştu.
BM’ye tam üye olmak istediklerini dile getiren Abbas, Filistin’in geçen yıllarda gözlemci üyelik statüsünü elde ettiğini ve bu konuda kilit role sahip olan tek ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi.
Abbas şöyle devam etti:
"Türkiye'nin çabaları ve bütün ülkelerle temasları sayesinde bizler gözlemci üyelik statüsüne kavuşabildik. Bundan dolayıdır ki biz de bu bağlamda istişarelerimize devam etmekteyiz. Ve BM Güvenlik Konseyiyle, BM Genel Kuruluyla temaslarımıza yoğun bir şekilde devam edeceğiz. Bu anlamda inanıyorum ki iki devletli çözümün korunması bağlamında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bir kongrenin tertip edilmesi için çağrıda bulunabilir diye düşünüyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterdiği misafirperverlikten dolayı teşekkür eden Abbas, "Türkiye'nin Filistin'in yanında yer almasından dolayı minnettarlığımı tekrar vurgulamak isterim. Zatı devletlerine sağlıkla mutluluk dileklerimi ifade eder, Türkiye ve Türk halkına da daha fazla ilerleme ve atılım temennilerimi iletmek isterim. Yaşasın Türkiye, Filistin kardeşliği" dedi.