Divan'dan yapılan açıklamada, Filistin'in, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamındaki uyuşmazlıkların UAD'de karara bağlanmasını sağlayan 9. madde kapsamında, Divanı'nın yargı yetkisini kabul ettiği aktarıldı.
Söz konusu bildiriminin 31 Mayıs 2024'te yapıldığı ve tanımanın da derhal yürürlüğe girdiği duyuruldu.
Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın 93. maddesine göre BM’ye tam üye devletler, UAD'nin statüsünün de tarafı kabul ediliyor.
Bu maddeye göre BM'ye tam üye olmayan devletler de BM Güvenlik Konseyi tarafından belirlenen kriterlere uymak kaydıyla, UAD'ye taraf olup yargılamalara katılabiliyor.
Güvenlik Konseyinin 1946 tarihli 9 numaralı kararı uyarınca BM'ye tam üye olmayan devletler, UAD'nin "yargı yetkisini kabul ettiğini ve Mahkeme'nin kararlarına iyi niyetle uymayı taahhüt ettiğini belirten bir beyan" vermesi koşuluyla Divan önündeki uyuşmazlıkların tarafı olabiliyor.
BM'ye tam üye devlet olmayan Filistin'in bu bildirimi, UAD önündeki soykırım sözleşmesi kapsamında yeni dava açabilmesi, mevcut açılan davaların tarafı veya müdahil devleti olabilmesine imkan veriyor.
Buna göre, Filistin, bu bildirime dayanarak, soykırım sözleşmesi kapsamında yeni dava açabileceği gibi, Güney Afrika'nın, İsrail'e karşı açtığı soykırım davası veya Nikaragua'nın, Almanya'ya karşı açtığı soykırıma iştirak davasına taraf ya da müdahil olabilecek.
ABD yönetiminin, 14 Mayıs 2018'de, Kudüs-ü Şerif'i İsrail'in sözde başkenti olarak tanıması ve ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınacağını açıklamasının ardından Filistin, benzer adım atarak, 4 Temmuz 2018’de, UAD’nin yargı yetkisini tanıyan bildirimde bulunmuştu.
Filistin, 4 Temmuz 2018'de, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi kapsamındaki uyuşmazlıklara ilişkin UAD'nin yargı yetkisini kabul eden bildiriminin ardından, 28 Eylül 2018'de ABD aleyhine UAD'de dava açmıştı.