Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Filistin'de de öğrencilerin sağlığının korunması ve COVID-19 salgınının yayılmasının önlenmesi için okullarda eğitime ara verildi.
Kararın ardından uzaktan eğitime başlanan işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Dar et-Tıfl el-Arabi İlköğretim Okulu'nda Arapça ve matematik dersleri veren Hedil Melaibi, ilk kez tecrübe ettiği uzaktan eğitimle ilgili görüşlerini paylaştı.
Bilgisayar ve internet konusunda sıkıntılar yaşanıyor
Melaibi, uzaktan eğitimin iyi yanları olsa da şu aşamada sahip oldukları şartlar göz önüne alındığında dezavantajlarının daha fazla olduğunu belirtti.
Aynı zamanda 5 çocuk sahibi bir anne olan Melaibi, erken yaştaki öğrenciler için eğitim verilen mekanın önemini vurgulayarak, yüz yüze eğitimin daha etkili ve kolay olduğunu söyledi.
Melaibi, Filistin'deki genel ekonomik durumun kötü olması nedeniyle uzaktan eğitim için gerekli ekipman ve cihaz temini, internete ulaşım ve internet hızı gibi konularda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.
"Evlerdeki imkanlar, uzaktan eğitime uygun değil"
Uzaktan eğitim sistemine geçtikten sonra yaşadıkları sıkıntılara ilişkin Melaibi, şunları kaydetti:
"Evlerdeki imkanlar ne yazık ki uzaktan eğitime uygun değil. Kullandığımız internetin hızı yetersiz. Mesela benim kullandığım bilgisayar ve akıllı telefon uzaktan eğitim için uygun cihazlar değil. Farklı sınıflarda okuyan birden fazla çocuklu ailelerin evinde aynı saatte dersler başladığında bilgisayarın kullanım önceliğinin hangi çocuğa verileceği konusu da büyük sıkıntı."
Uzaktan eğitim ailelere çocuklarıyla daha fazla ilgilenme fırsatı sunuyor
Tüm bunlara rağmen uzaktan eğitimin olumlu yönlerinin de bulunduğunu söyleyen Melaibi, geçen birkaç haftalık süreçte bunları da tecrübe edebilme fırsatı bulduğunu belirtti.
Melaibi, "Sınıfta öğrenmesi zayıf olan bir grup öğrenci vardı. Özellikle Arapça dersinde zorluk çekiyorlardı. Şimdi ise evlerinde oldukları için daha rahat olduklarını hissediyorum. Sorumlu oldukları ödevleri rahatlıkla ve zevkle yapıyorlar. Ev ödevlerini tamamlamaları için bir hafta süre tanıyorum. " dedi.
"Öğrencilerimi korumaya çalışıyorum"
COVID-19 krizi sürecinde öğretmenlerin öneminin doktor ve hemşirelerden daha az olmadığını söyleyen Melaibi, "Doktorlar virüse yakalanan hastalara yardımcı olup onları korumaya çalışıyor. Ben de bir öğretmen olarak öğrencilerimi korumaya çalışıyorum. Doktor her yaştan hasta ile ilgileniyor ben ise yeni bir nesil inşa ediyorum. 6 ile 8 yaş arasındaki çocuklara verilen eğitim temeldir ve profesyonellik ister." diye konuştu.
Çocukların salgın nedeniyle yaşadıkları kaygıya işaret eden Melaibi, "Dünyanın her yerinden her gün binlerce insanın COVID-19 salgınında öldüğü haberlerini izliyorlar. Bu durum çocuklarda derin etkiler bırakıyor. Üzerlerindeki bu baskıyı azaltmak için öğrencilerime eğitimin yanında psikolojik destek de veriyorum." dedi.