Filistin tarafı, "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarını görmezden gelen yasaya tepki gösteriyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsrail'in ırkçılığı kanunlaştırma, yasalarla kendini ırkçı ve ayrımcı bir sisteme dönüştürmede gayet başarılı olduğunu belirtti.
İsrail Meclisi'nde kabul edilen "ırkçı" yasayı kınama
İsrail Meclisi'nde kabul edilen "ırkçı" yasayı kınayan Ureykat, söz konusu yasanın "yerli halkın kendi topraklarındaki hakkını kasıtlı olarak görmezden gelen, diğerini yok sayan ve etnik temizliğe dayalı ırkçı sömürge anlayışını güçlendirmeyi hedeflediğini" kaydetti.
Filistin varlığının ortadan kaldırılması amaçlanıyor
FKÖ Yürütme Kurulu Üyesi Hanan Aşravi de yaptığı açıklamada, İsrail Meclisi'nde oylanan bu yasanın, Filistin varlığını ortadan kaldırmayı amaçladığını söyledi.
Aşravi, "İsrail'in ırkçılık, yerleşim ve işgal kavramlarını pekiştirme ve Filistin varlığını ortadan kaldırma çabaları anlamsız. Filistin halkı, toprak ve hak sahibi olarak kalmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.
Gerçek toprak sahipleri göçe zorlanacak
İsrail'in, ABD'nin desteğiyle hareket ederek, ötekileştirme, reddetme ve görmezden gelme tutumunu sürdürdüğünün altını çizen Aşravi, gerçek toprak sahiplerini göç ettirmeyi hedefleyen bu yasayı tehlikeli bir adım olarak nitelendirdi.
Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum da yayımladığı açıklamada, bu yasayla Filistin halkının, kendi topraklarındaki tarihi hakkının, mal varlıklarının ve kaynaklarının hedef alındığına işaret etti.
"İsrail işgal güçlerinin işlediği ihlallere, bölgesel ve uluslararası camianın sessiz kalması ve ABD'nin sınırsız desteği neticesinde bu adımlar atılıyor." denilen açıklamada, "Bu yasalar, hukuksuzdur. Realitede hiç bir şey değiştirmeyecek" ifadesine yer verildi.
Muhalefetin karşı çıktığı yasa tasarısına ilişkin oylama sabah erken saatlerde yapılarak, 55 "hayır" oyuna karşılık 62 "evet" oyuyla meclisten geçmişti.
Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir" hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
Kaynak: AA