Çok Bulutlu 4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 05.01.2024 11:13

Filistin'i destekleyen seslerin bastırılmasında antisemitizm söylemi araç olarak kullanılıyor

Lübnanlı aktivist Mohamed Safa, sosyal medya platformlarının, İsrail Stratejik İşler Bakanlığının talimatıyla Filistin'e destek veren paylaşımları sansürlediğini belirterek "Filistin yanlıları hedef alındı, çok sayıda uluslararası aktivistin hesabı da susturma kampanyasına boyun eğilerek kapatıldı." dedi.

Filistin'i destekleyen seslerin bastırılmasında antisemitizm söylemi araç olarak kullanılıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyine (ECOSOC) bağlı faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Vatansever Vizyon (PVA) Yönetim Kurulu Başkanı ve BM'deki temsilcisi Mohamed Safa, AA muhabirine, İsrail saldırılarına karşı Filistin'e destek verenlerin "antisemitist" olmakla suçlanıp tehdit yoluyla baskıya maruz kaldıklarını söyledi.

Safa, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazzelilere olabileceklerin en kötüsünü yaşattığını; din, dil, ırk fark etmeksizin vicdan sahibi hiç kimsenin 3 ayda yaşanan bu felakete kayıtsız kalamayacağını, İsrail'in toplu cezalandırma yöntemlerine tepki gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

İsrail saldırılarına insani ve ahlaki açıdan herhangi bir açıklama ya da gerekçe getirilemeyeceğini kaydeden Safa, "Gazze 3 ay neredeyse cehennemi yaşadı. Gazze nüfusunun yüzde 5'i şu anda ölü, yaralı veya kayıp. 12 bini çocuk, 6 bini kadın, 130'u BM personeli ve 105'i gazeteci olmak üzere 30 binden fazla Filistinli öldürüldü. Hiçbir şey 12 binden fazla çocuğun öldürülmesini haklı gösteremez. Bu bir nefsi müdafaa değil, asla kabul edilemez." ifadelerini kullandı.

Bazıları için ifade özgürlüğü, bazıları içinse sansür

Safa, sürecin başında sosyal medyanın Gazze'de yaşananların dünyaya duyurulmasında önemli rol oynadığını ancak bugün Filistin'e destek veren paylaşımların bastırılması için çeşitli engelleme yöntemlerinin kullanıldığını belirtti.

İsrail Stratejik İşler Bakanlığının eylem planları dahilinde sosyal medya platformlarında Filistin aktivizmi yapan uluslararası isimlerin engel ve sansüre maruz kaldığına dikkati çeken Safa, şöyle devam etti:

"Sosyal medya platformlarının bu savaşta kamuoyu üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri oldu. Algoritmalardaki çifte standart, bir taraftan daha çeşitli seslerin duyulması ve Filistin aktivizminin yayılmasını sağladı diğer taraftan da özellikle İsrail'in yaydığı yanlış bilgi ve kara propagandanın daha çok kullanıcıya ulaşmasına neden oldu. Sosyal medyada Filistin'le ilgili yayın yapan hesaplar engellendi. İsrail Stratejik İşler Bakanlığının talimatıyla Filistin yanlıları hedef alındı, çok sayıda uluslararası aktivistin hesabı da susturma kampanyasına boyun eğilerek kapatıldı."

Safa, İsrail yanlısı kişi ve kurumların, Filistin'e destek veren aktivistlere karşı antisemitizm kavramını silah olarak kullandığına işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:

"Antisemitizm söylemi Filistin'i destekleyen seslerin susturulması için araç olarak kullanılıyor. İsrail'in işlediği savaş suçlarına karşı olmak antisemitizm değildir. İfade özgürlüğüne sahip olmalıyız. İnsanlar ezilen ya da işgal edilen herkesle dayanışma içinde olabilmeli, seslerini yükseltebilmeli. Bazıları için ifade özgürlüğünü, bazıları içinse sansürü öngören bu çifte standart artık sona ermeli. Yahudiliğin kutsal kitabı olan Tevrat'a göre bu tür savaş suçlarını işleyemezsiniz. İnsan Hakları Bildirgesi'ne göre bunu yapamazsınız. Uluslararası insani hukuka göre de bunu yapamazsınız. Herhangi bir zeminde bunu gerçekleştiremezsiniz. Ya insanlıktan ya da soykırımdan yanasınız, aksi takdirde bunun bir ortası ya da başka açıklaması yok."

Filistin yanlısı eylemlere destek veren kişilerin yalnızca sosyal medyadan hedef gösterilmediğini, hayatın çeşitli alanlarında da linçe maruz kaldığını aktaran Safa, "Baskı, tehdit ve sansürle karşılaşan gazetecilere, öğrencilere, işçilere ve diğer eleştirel seslere güçlü bir söz söylemek istiyorum; doğruyu söylemekten korkmayın. Değerlerinizle örtüşen şeyleri açıkça söylemek kariyerinizi bitirmez, etik değerlerle dolu bir kariyere sahip olmanızın önünü açar." diye konuştu.

"Telefonla ve devlet kurumlarının resmi sosyal medya hesaplarından ölüm tehditleri aldım"

Safa, İsrail'in insan hakları ihlallerini ve savaş suçu işlediğini sosyal medyadan duyurduğu için pek çok kişi gibi kendisinin de engellemelere maruz kaldığını belirterek "İsrail'in uluslararası hukuku ve insan hakları hukukunu ihlal ettiğini söylediğim için sosyal medya hesaplarım kısıtlandı. Birçok takipçim beni takipten çıkarmadan takip listelerinden çıkarıldığıma dair mesajlar atıyor. Beni takip edemiyor, beğenemiyor, paylaşamıyor, yorum yapamıyor ve hesaplarıma abone olamadıklarını bildiriyor. Açıkça Filistin'e destek veren etkileşimler engelleniyor." dedi.

Kendisine yönelik engelleme girişimlerinin yalnızca sosyal medyada kalmadığını, BM temsilcisi ve BM'ye akredite bir insan hakları aktivisti olmasına rağmen Filistin'e destek verdiği için ölüm tehditleri aldığını anlatan Safa, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Telefon ve devlet kurumlarının resmi X hesaplarından, beni ve ailemi tehdit eden ölüm mesajları aldım. Kişisel yaşantımda bile hareket alanım daraltıldı hatta sokakta tanındıktan sonra tanımadığım kişiler tarafından gözetlendim, takip edildim. Ben ve benim durumumda olan kişiler için söylüyorum; kimse bizi bu tehditlere karşı koruyamaz. Hatta bunu, BM temsilcisi ve BM'ye akredite bir aktivist olarak, insan hakları savunucularının durumuyla ilgili BM Özel Raportörü'ne bildirdim ancak şu ana kadar bu konuyla ilgili bir yanıt alamadım."

Safa, Gazze konusunun, dünyanın ahlak ve etik anlayışının ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarması açısından turnusol kağıdı vazifesi gördüğünün altını çizerek sözlerini "Batı'nın zihnini ve kalbini kontrol eden tüm propaganda, Filistin ve Lübnan'daki cesur gazeteciler ve televizyonda izlediğini engellemelere rağmen sosyal medyada ve haberlerde gördüğünü sorgulayan insanlar sayesinde geçersiz oldu." şeklinde tamamladı.

Sıradaki Haber
Endonezya'da 2 trenin çarpışması sonucu 3 kişi öldü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz