Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'daki özel bir üniversitede öğretim görevlisi olan elektrik mühendisi Filistinli Fadi el-Batş, evinden ayrılıp sabah namazına gittiği sırada iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı.
Evli ve üç çocuk babası 35 yaşındaki Batş, olay yerinde hayatını kaybederken, suikastın kimler tarafından ve neden düzenlendiği henüz belirsizliğini koruyor.
Malezya Başbakan Yardımcısı Ahmet Zahid Hamidi, Batş'a yapılan saldırıyla ilgili istihbarat servislerini işaret etti.
"Batş, roket yapımında uzmandı. Ölümünde yabancı istihbarat servislerinin parmağı olma ihtimali var."
"Suikastın ardında Mossad var"
Batş'ın ailesi ise, suikastın arkasında İsrail istihbarat servisi Mossad'ın olduğunu savunuyor. Aile tarafından basına gönderilen açıklamada, "Ailesi olarak enerji alanında araştırmalar yapan Dr. Fadi'nin suikastı nedeniyle Mossad'ı suçluyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Hamas da suikastın ardından, Batş'ın harekete üye olduğunu belirten ve üzüntülerini ifade eden yazılı bir açıklama yayımladı.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman ise, bu tür saldırılarda kendilerinin suçlandığını dile getirerek, suikastla bağlantılarının olmadığını iddia etti. Ancak bu açıklama da Batş suikastında Mossad parmağı olduğu iddialarının ortadan kalkması için yeterli görülmedi.
Mossad'ın yaptığı düşünülen ilk suikast değil
Filistinli bilim adamı Batş'a yönelik saldırı, Mossad tarafından gerçekleştirildiği düşünülen ilk suikast değil. Dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı hareketlere bağlı çok sayıda Filistinli üst düzey isim ve komutan Mossad tarafından gerçekleştiği düşünülen suikastlara kurban gitti.
İsrail istihbarat servisi en son Tunuslu uçak mühendisi Muhammed Zevvari suikastıyla suçlanmıştı. Zevvari, Tunus'un Safaks kentinde 15 Aralık 2016'da evinin önünde yabancı olduğu belirtilen silahlı kişilerin saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti.
İsrail Savunma Bakanı Liberman, Zevvari'nin Mossad tarafından öldürüldüğü iddialarına yönelik yaptığı açıklamada, "İsrail menfaatlerini korumak için her şeyi yapar'' demişti.
Mossad tarafından düzenlendiğini düşünülen suikastlar:
Gassan Kenfani
Filistinli meşhur edebiyatçı ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) liderlerinden Gassan Kenfani, 8 Haziran 1972’de Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta arabasına yerleştirilen patlayıcı maddenin infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.
Mahmud Hemşeri
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Fransa Temsilcisi olan Mahmud Hemşeri, 8 Aralık 1972’de Fransa’da düzenlenen bombalı saldırıda öldü.
Hüseyin el-Beşir
Fetih Hareketi'nin Kıbrıs Temsilcisi Hüseyin el-Beşir, 24 Ocak 1973’te Lefkoşa'da kaldığı otel odasına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu yaşamını yitirdi.
Muhammed Neccar, Kemal Advan ve Kemal Nasır
Mossad'a bağlı bir birim tarafından 10 Nisan 1973’te Beyrut'ta gerçekleştirilen operasyonda, Fetih Hareketi ve FKÖ komutanlarından Muhammed Neccar, Fetih Merkezi Komite Üyesi Kemal Advan ve FKÖ Sözcüsü Kemal Nasır öldürüldü.
Hasan Selamet
Fetih Hareketi'nin önemli isimlerinden Hasan Selamet de 22 Ocak 1979’da Beyrut’ta arabasına yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.
Halil el-Vezir
Fetih Hareketi’nin ikinci adamı olan Halil el-Vezir, 16 Nisan 1980 tarihinde Tunus'ta evinde vurularak öldürüldü.
İsrail kaynaklarına göre, suikastın düzenlendiği gece, Tunus sahillerine botlarla yanaşan 24 Mossad ajanı, Vezir’in başkent Tunus’un Sidi Busaid bölgesindeki evine baskın düzenleyerek, Filistinli üst düzey ismi öldürdü.
Atıf Besisu
Fetih Hareketi mensubu ve FKÖ'ye bağlı emniyet birimi sorumlusu Atıf Besisu, 8 Haziran 1992’de Fransa’nın başkenti Paris’te öldürüldü.
Hareket, Besisu’nun ölümünden Mossad'ı sorumlu tutarken, İsrail ise Besisu’yu 1972 Münih Olimpiyatları’nda İsrailli sporcuların kaçırılması ve öldürülmesi eylemine katılmakla suçluyordu.
Fethi Şikaki
Filistin İslami Cihad Hareketi’nin kurucusu ve genel sekreteri olan Fethi Şikaki, 26 Ekim 1995’te Libya’ya düzenlediği “gizli” ziyaretinden dönüşünden sonraki durağı olan Malta’da suikasta uğradı.
İsrail Yedioth Ahronoth gazetesinin 8 Haziran 2007 tarihli sayısının haftalık ekinde gazeteci Ronen Bergman’a ait “Dönüşü Olmayan Nokta” adlı kitaptan alıntılar aktarılarak, Şikaki’nin ölümünün arkasında Mossad olduğu açıklanmıştı.
Hamas eski lideri Halid Meşal’e suikast girişimi
Hamas'ın eski Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal’e yönelik suikast girişimi, Mossad tarihinin en başarısız eylemi olarak kabul ediliyor.
Dönemin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun direktifleri doğrultusunda 25 Eylül 1997’de Ürdün’e sahte Kanada pasaportlarıyla giren 10 Mossad ajanı, başkent Amman’daki Vasfi Tell Caddesi üzerinde yürüyen Halid Meşal’e arkadan yaklaşarak kulak arkasına enjekte ettikleri zehirli bir madde ile suikast girişiminde bulundu.
Hastaneye kaldırılan Meşal’in suikasta uğradığının anlaşılmasının ardından Ürdün makamları iki Mossad ajanını yakaladı. Devreye giren dönemin Ürdün Kralı Hüseyin Bin Talal, Netanyahu’dan panzehri talep ederek, Meşal’in kurtarılmasını sağladı.
Ürdün, Halid Meşal’in kurtulmasına vesile olan panzehrin yanı sıra İsrail’de müebbet hapis cezasına çarptırılan Hamas lideri Şeyh Ahmed Yasin’in serbest bırakılması karşılığında Mossad ajanlarını İsrail’e iade etti.
İzzeddin eş-Şeyh Halil
Hamas’ın önemli isimlerinden olan İzzeddin eş-Şeyh Halil, 26 Eylül 2004’te Suriye’nin başkenti Şam’da arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Hamaslı liderler, Halil’in öldürülmesinin arkasında İsrail'in olduğunu belirtti.
Suriye İçişleri Bakanlığından o dönem yapılan açıklamada ise Halil'in şoför koltuğunun altına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldüğü kaydedildi.
İsrail’in Kanal 2 televizyonunun, dönemin İsrail güvenlik kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde, suikastın arkasında İsrail'in olduğu belirtildi.
Kassam Tugaylarının kurucu komutanlarından Halil, 1992’de İsrail hapishanelerinde bir yıl “idari tutuklu” olarak kaldıktan sonra Lübnan’a sürgün edilmiş, oradan da Şam’a geçmişti.
Mahmud Mebhuh
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının önemli komutanlarından olan Mahmud Mebhuh, 19 Ocak 2010’da Dubai’de kaldığı bir otel odasında, Mossad’ın suikast planlarına benzeyen bir yöntemle, önce elektrik akımına kapılmış sonra da boğularak öldürülmüş bir şekilde bulundu.
Suikast, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasında ciddi bir diplomatik gerilime neden oldu. Dubai polisinin yaptığı çalışmalar neticesinde şüpheli görülen bazı Avrupalı şahısların pasaportlarına ve kimliklerine el konuldu.
İsrail Kanal 2 televizyonu, Mebhuh’un öldürülmesinden 5 yıl sonra yayınladığı kısa bir filmle suikastın nasıl gerçekleştiğini ortaya koyarak, Mossad bağlantısına işaret etti. Söz konusu filme göre, Mossad ajanları, merkezi Avusturya’nın başkenti Viyana’da olan yüksek teknoloji iletişim ağıyla sadece 22 dakika süren bir operasyonla Mebhuh’a öldürücü bir madde enjekte ederek suikastı gerçekleştirdi.
Ömer Nayif
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Ömer Nayif, 26 Şubat 2016’da Filistin’in Bulgaristan Büyükelçiliği’nde öldürüldü. FHKC, Nayif’in öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tuttu.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Nayif’in gizemli bir şekilde öldürüldüğünü belirtirken, Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Nayif’in öldürülmesi ile ilgili soruşturma komisyonu kurulmasına karar verdi.
Kaynak: AA