Birleşmiş Milletler (BM), 1989 yılında dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü”nü ilan etti.
Özellikle savaş, yoksulluk ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için oluşturulan çocuk haklarına dair sözleşme 196 ülke tarafından kabul edildi.
Sözleşmenin tarafı olarak dili, dini, ırkı fark etmeksizin tüm dünya çocuklarının haklarını korumayı, şartlarını iyileştirmeyi kabul etmiş olan ülkelerin içinde hiç şüphesiz en dikkat çekeni ‘soykırımcı İsrail’.
Yanlış okumadınız… 7 Ekim’den bu yana bebek, yaşlı demeden yüz binlerce sivili katleden İsrail, BM’nin çocuk haklarına dair sözleşmesini onaylayan ilk ülkelerden biri oldu.
7 Ekim sonrası İsrail’e desteğini açıklayan Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler de BM’nin çocuk haklarına dair sözleşmeyi kabul ederek geçtiğimiz çeyrek asırda çocukların refahı için kendi iç işlerinde önemli düzenlemelere gitti.
Söz konusu Filistin olmadığında eğitimden sağlığa, spordan sanata pek çok hizmet ile yerli-yabancı fark etmeksizin çocukların gelişimini destekleyen bu ülkeler Filistinli çocukların acılarına sessiz kalmaya devam ediyor.
Yıllardır sistematik olarak Filistin'i işgal eden İsrail’in her anlamda arkasında olduğunu ve desteğini esirgemeyeceği mesajını veren ABD de BM’nin hem Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin imzacılarından hem de 2000 yılında ek olarak hazırlanan “Silahlı Çatışmalarda Çocukların Yer Almasına İlişkin İhtiyari Protokol”ün katılımcılarından…
Bu protokol özetle silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki zararlı etkisini, bunun kalıcı barış, güvenlik ve kalkınma üzerindeki uzun vadeli sonuçlarını dikkate alınmasının altını çiziyor.
İsrail’in de 2005 yılında taraf ülke olarak kabul ettiği protokol ayrıca çocukların silahlı çatışma durumlarında hedef alınması, çocukların yoğun olarak bulunduğu okul ve hastane gibi yerlere doğrudan saldırılar düzenlenmesine karşı durmayı da içeriyor.
2023 yılında bugün dünya 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nü kutlarken, Gazzeli çocuklar İsrail bombalarının altında 45. güne uyanmıştı. Kimi anne babasının cansız bedenine sarılmış, kimi kardeşlerine anne baba olmuştu.
Okulda eğitim görmesi, parkta oyun oynaması, belki de sokakta arkadaşlarıyla yaramazlık yapması gereken çocuklar her nefeste ölümü hissediyordu. 7 Ekim’den bu yana 20 bine yakın Gazzeli çocuk hayata gözlerini yumdu…
Gazze’deki bu durum 410 gündür değişmedi. Tıpkı bu zulme sessiz kalan devletlerin tutumu gibi.