Ürdün Vadisi'nde, Batı Şeria'nın Eriha kentinin kuzeyindeki 2 bin nüfuslu Fasayil köyü sakinleri, şimdiye kadar sahip oldukları 7 bin dönümlük tarım arazisinin yaklaşık 4 bin dönümünü, İsrail güçlerinin el koyarak Yahudi yerleşimcilere tahsis etmesi sonucu kaybetti.
Fasayil köyünü güneyde “Tomer Promo”, kuzeyde “Petza'el” ve batıda “Ma'ale Efrayim” olmak üzere yasa dışı 3 Yahudi yerleşim birimi çevreliyor.
Köyün doğusundaki geniş verimli tarım arazilerini ise İsrail yönetimi hurma bahçelerine dönüştürerek Yahudi yerleşimcilere tahsis etti.
İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları çeşitli gerekçelerle yıkıyor ve arazilerine el koyuyor. Son olarak "ilhak" planıyla da İsrail güçlerinin Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki Filistinlilere ait ev ve yapıları yıkarak arazilerine el koyma süreci hız kazandı.
Ürdün sınırı ile Batı Şeria arasında 15 kilometre genişliğinde 120 kilometre uzunluğundaki 1,6 milyon dönümlük alan Ürdün Vadisi olarak adlandırılıyor. Batı Şeria'nın yüzde 30'unu teşkil eden Ürdün Vadisi'nde yaklaşık 65 bin Filistinli, 11 bin de Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Köyün verimli arazilerinin yerleşimcilere tahsisi
Fasayil Köy Meclisi Başkanı İbrahim Abiyyat, yaptığı açıklamada, "İsrail ilhak sürecini, Batı Şeria'yı işgal ettiği 1967'den bu yana devam ettiriyor. Söz konusu plan, İsrail'in geriye kalan Filistin topraklarını da ilhak etme adımı." dedi.
Abiyyat, Fasayil köyünün geniş verimli tarım arazilerine sahip olduğunu ve bu toprakların Ürdün Nehri'ne kadar uzandığını belirtti.
İsrail'in köylülerin topraklarının büyük bir kısmını çalarak Yahudi yerleşimcilere tahsis ettiğini söyleyen Abiyyat, el konulan verimli arazilerin Yahudi yerleşimciler için hurma bahçelerine dönüştürüldüğünü ifade etti.
Filistinlilerin topraklarında tarım ve inşaat yapmasına izin verilmiyor
Abiyyat, İsrail'in, Fasayil köyünde yaşayan Filistinlilere ait 3 bin dönümlük arazinin "C" bölgesinde olduğu gerekçesiyle tarım yapılmasına ya da bina inşa edilmesine izin vermediğini, söz konusu arazideki Filistinlilerin ev ve yapılarını da ruhsatsız olduğu iddiasıyla yıktığını dile getirdi.
Fasayil ve çevresindeki diğer Filistin köylerinin geçimini tarımla sağladığına dikkati çeken Abiyyat, İsrail'in su kaynaklarına erişimi engellemesinden dolayı bölgedeki Filistinlilerin büyük zarara uğradığını aktardı.
Köy Meclisi Başkanı Abiyyat, İsrail'in bölgede izlediği süreci, "İşgalci İsrail, Ürdün sınırı boyunca uzanan arazileri, önce güvenlik bahanesiyle kontrol altına aldı, sonra da bu arazileri tarım arazisine dönüştürdü. İsrail bu arazileri önce çaldı sonra yatırıma dönüştürdü." ifadeleriyle özetledi.
Fasayil köyü sakinlerinin evlerinde, topraklarında kalmaya kararlı olduğunu, direneceklerini ve İsrail'in "ilhak" planını reddettiklerini vurgulayan Abiyyat, sözlerini şöyle noktaladı:
"İsrail ilhak etsin ya da etmesin bu topraklar bizim toprağımız. Bu topraklarda doğduk ve bu topraklarda öleceğiz."
Köy sakinleri endişeli
Fasayil köyü sakinlerinden Abdulbasit Abiyyat de geleceğe ilişkin endişeli olduklarını belirtti.
Abdulbasit, "İsrail'in işgalinden de önce buradayız, tarımcılık, hayvancılık yaparız. İlhak planı bizim buralardan tehcir edilmemiz, topraklarımızın çalınması demek." ifadelerini kullandı.
Fasayillilerin, "ilhak" planı karşısında direneceğini, topraklarında kalacaklarını vurgulayan Abdulbasit, "Onların topraklarımızı gasbetmesine izin vermeyeceğiz. Bu topraklar bizim, bu vatan bizim; her türlü yolla direneceğiz." dedi.
Filistin hükümetinden Agvar halkına destek
Öte yandan Filistin hükümeti, geçen hafta Batı Şeria'nın kuzeyindeki Ürdün Vadisi'nde yer alan El-Agvar'daki Filistinlilerin İsrail'in ilhak planı karşısındaki direnişine destek için bir dizi yardım ve projenin yer aldığı paketi kabul etti.
Batı Şeria'nın "gıda ambarı" olarak bilinen Agvar sakinlerini, İsrail'in kendilerini yerlerinden etmeye ve topraklarına el koymaya çalıştığını ifade ediyor.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, destek kapsamında Agvar'daki çiftçilere mali ödeme yapılacağını, 11 güneş enerjisi santrali inşa edileceğini ve bölge sakinlerinin yüzde 57'sinin inşaat ruhsatından muaf tutulacağını açıkladı.
Başbakan Iştiyye, ayrıca bölgede 3 okul inşa edileceğini belirtti.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.