Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasının ardından Filistin yönetiminin atacağı adımlara ilişkin açıklamalar yaptı.
ABD'nin kararının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Ureykat, "Trump'ın planıyla ilgili Uluslararası Adalet Divanı'na sunulacak bir talebimiz var. Bununla söz konusu planın, Doğu Kudüs'ü İsrail tarafından işgal edilmiş topraklar olarak kabul eden uluslararası karara aykırı olduğu yönünde bir hüküm verilmesini hedefliyoruz" dedi.
Filistin yönetiminin tepkisini "eksiksiz bir plan" dahilinde sürdüreceğini belirten Ureykat, şunları söyledi:
"Filistin, uluslararası kurumlara katılmaya çaba sarf edecek. Uluslararası örgütlere yönelmemiz konusunda bizleri bağlayan bir şey kalmadı. ABD ile karşı karşıya gelme noktasında bugüne kadar bir girişimde bulunmadık, ancak bunu yapan kendileri oldu. Filistinliler, ABD'nin vetosuna rağmen Birleşmiş Milletler'de (BM) tam üyelik hakkını elde etmek için BM Güvenlik Konseyi'ne tekrar başvuruda bulunacak. ABD'nin beklendiği üzere veto etmesi durumunda da başvurularımızı tekrarlamaya devam edeceğiz."
"ABD yönetimi müzakereler aşamasından dayatmalar aşamasına geçti"
Filistinli yetkililerin Trump yönetimi ile bir yıl içinde 4'ü liderler seviyesinde olmak üzere 35 görüşme gerçekleştirdiğine işaret eden Ureykat, "Bize herhangi bir dayatmada bulunmayacaklarına dair söz verdiler. Bugün ise müzakerelere dönmememiz halinde bizleri, yardımları kesmekle tehdit ediyorlar. ABD yönetimi müzakereler aşamasından dayatmalar aşamasına geçmiştir artık" dedi.
FKÖ Genel Sekreteri, ABD yönetiminin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararının İsrail hükümetinin istediği çözümü dayatma programını hayata geçirmenin ilk adımı olarak niteledi.
Ureykat, "Şimdi de Kudüs'ün müzakerelerden bağımsız olduğunu söyleyen ve desteklerini çekerek BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nu (UNRWA) kurutmak isteyen Trump, İsrail ordusunun işgal ettiği topraklar ile hava sahası, sınır kapıları ve su kaynakları üzerindeki kontrolü sürdürmesini istiyor. Bundan sonra da Filistinliler, ilan edecekleri devletleri için Kudüs'ün çevresinde başkent bulsunlar demeye getiriyor" ifadelerini kullandı.
ABD'nin barış sürecinde ara buluculuk rolüne son verdiğinin altını çizen Ureykat, "Bugünden itibaren ABD'nin barışın hamisi veya ortağı olmasını kabul etmeyeceğimiz gibi Avrupa Birliği'nin (AB) de alternatif olmasını istemiyoruz. AB'nin kendisinin müttefiki olduğunu bildiğimiz için uluslararası meşruiyete dayanan bir hami bulmaya çalışacağız" diye konuştu.
"Kudüs'ün kaderini belirleyecek olanlar, topraklarında direnen Filistinlilerdir"
Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu "uluslararası kararları değiştirme girişiminde bulunmakla" suçlayan Ureykat, şöyle devam etti:
"Bizden müzakerelere dönmemizi istiyorlar, hangi müzakerelerden söz ediyorlar ki? ABD Başkanı o müzakerelerin yol haritasını açıklayabiliyor acaba? Filistin yönetimi barış için çabalıyor. Ama bu, uluslararası hukuka uygun olmalı. Arap ve Müslümanların tarihin en güçsüz dönemini yaşamasına rağmen en yüksek sesle, 'Bizler Kudüs'ün koruyucularıyız ve başkenti Kudüs olmayan Filistin'in bir anlamı olamaz' diyoruz. Kudüs'ün kaderini belirleyecek olanlar, topraklarında direnen Filistinlilerdir."
Ureykat, bölgede barış temellerini güçlendirmenin tek yolunun İsrail işgalinin sonlandırılması ve 1967 sınırları çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından geçtiğini vurguladı.
"Açıklamalar Kudüs'ü korumaz"
FKÖ Genel Sekreteri Ureykat, Trump'ın kararı karşısında İslam dünyasının duruşuna ilişkin de değerlendirmeler yaptı.
Müslüman ülkelerden ABD ile ilişkilerini kesmelerini isteyen Ureykat, "İslam ve Arap dünyasında karar vericiler yaptıkları açıklamaların Kudüs'ü koruyacağını sanıyor. Onların bize etki ettikleri kadar bizler henüz onlara etki edecek düzeye ulaşamadık" diye konuştu.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in geçen hafta İsrail meclisinde yaptığı konuşmada, "İslam dünyasının tepkilerinin Trump'ın Kudüs'le ilgili kararını ilk açıkladığı andaki tepkilerin ötesine geçemeyeceğini" belirttiğine işaret eden Ureykat, "Pence'in görüşme talebini Filistin yönetimi reddetti. Tercihimiz toprağımızı korumak ve onun için savaşmaktır. Bize bir şeylerin dikte edilmesini hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"ABD'ye güvenenler bir kez daha düşünmeli"
Ureykat, konunun uluslararası boyutuna dikkati çekerek, "ABD yönetimine sırtını dayayanlara bir kez daha düşünmelerini tavsiye ederiz. Uluslararası hukuka yardım edin. Amerika'nın bir gün bir Kürt devletini tanımaya kalkmayacağını ya da Barselona'yı Katalonya'nın başkenti olarak tanımayacağını kim garanti edebilir? Bundan dolayı tüm dünya, ABD yöntemine karşı Filistin'in yanında olmalıdır" dedi.
Rusya, Çin ve AB'nin Filistin davasının yanında yer aldığını, bu konuda önemli ve etkin bir rol almak istediklerini dile getiren Saib Ureykat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Değişmeyen tek gerçek şu: Bizler bu topraklarda varız ve burada olmaya devam edeceğiz. Bölgenin güvenliği ve istikrarı Filistin sorunu çözülmeden sağlanamaz."
Kaynak: AA