Le Figaro’nun “belli grupları etnik veya dini mensubiyetler etrafında kümelenmeyi engelleme” yasası olarak tanımladığı tasarı, gazetenin haberine göre Fransa’daki Müslümanlarda hedef olma korkusuna yol açıyor.
Tartışmaları yakından takip eden Fransa'da yaşayan Müslümanlar, "ayrılıkçılık" kavramındaki muğlaklığın ülkedeki Müslümanlara yönelik suistimalleri artırabileceği eleştirisini yapıyor.
Paris Camisi Yöneticisi Şemseddin Hafız, "ayrılıkçılık" kelimesindeki anlamsal çarpıklığına dikkati çekerek, bunun seçim malzemesi olabileceğini, Müslümanların kendilerini tacizlere karşı korunmasız hissettiği bir yasanın hedefi olmayacaklarını umduklarını ifade etti.
Radikaller ile Müslüman çoğunluğun birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirten Hafız, "Müslümanlar, istikametini kaybeden azınlığın rehinesi olamaz ve olmak istemiyor." ifadesini kullandı.
Fransa'daki Müslümanların çatı kuruluşu Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkanı Muhammed Moussaoui yasa tasarısının içeriğine ilişkin henüz resmi bilgi bulunmadığını ancak yasalara uyarak dinlerini yaşayan Müslümanlara karşı yargısız infaz yapılmasına karşı duracaklarını aktardı.
Lyon Camisi Yöneticisi Kamel Kabtane, bu güvensizlik ikliminden endişe duyduklarını dile getirdi.
"Ayrılıkçılık" kavramının kendisini rahatsız ettiğini vurgulayan Kabtane, Müslümanların bölmek değil entegre olmak istediğine dikkati çekti.
Kabtane, "Bütünleşmeden çok, zorlamadan bahseden bir yasanın sonuçlarından korkuyorum." değerlendirmesini yaptı.
Macron yönetiminde hazırlanan tasarının "siyasal İslam" ile mücadele adı altında Müslümanları doğrudan hedef alacağı belirtiliyor.
Şubatta yaptığı açıklamada, "Toplumun bir kısmı İslam adına yeni siyasi proje geliştirmek istiyor." ifadelerini kullanan Macron, kız çocuklarını havuza göndermek istemeyen velileri eleştirmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un bu yasa tasarısına ilişkin ekim başında toplantı yapması bekleniyor.