Fransa'da 11 adayın yarıştığı cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylaması, yerel saatle 20.00'de (TSİ 21.00) sona erdi.
France 2 kamu yayıncısı televizyon kanalının hazırlattığı sandık çıkışı anketine göre hiçbir aday, cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk turda gerekli yüzde 50 salt çoğunluğu elde edemedi.
Macron oyların yüzde 23.7'sini aldı
Buna göre siyasi merkezdeki Yürüyüş Hareketi'nin lideri Emmanuel Macron oyların yüzde 23,7'sini alarak seçimden birinci çıktı. Aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin lideri Marine Le Pen de yüzde 21,7'lik oy oranıyla ikinci oldu.
Merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi'nin adayı François Fillon ve aşırı solcu aday Jean-Luc Melenchon ise yüzde 19,5'er oy aldı.
İkinci tur oylama 7 Mayıs'ta
İlk turda ilk iki sırayı kazanan Macron ve Le Pen, 7 Mayıs'ta düzenlenecek ikinci tur oylamada yarışacaklar.
İlk tur seçimin resmi sonuçlarının Anayasa Konseyi tarafından 26 Nisan Çarşamba yerel saatle 20.00'ye (TSİ 21.00) kadar açıklanması bekleniyor.
İkinci turda kazanan aday, 14 Mayıs'a kadar Cumhurbaşkanı François Hollande'dan görevi devralacak.
"Macron'u medya parlattı"
İktidardaki Sosyalist Partinin eski Ekonomi Bakanı olan ve partisinden ayrılarak merkezde bir oluşum kuran Macron'un henüz bir yılı geçmeyen hareketiyle cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunu geçebilecek potansiyeli yakalaması, daha çok arkasındaki medya desteğine bağlanıyor.
Emmanuel Macron'un, medyanın önemli bir kesimi tarafından adeta "parlatıldığı" düşünülüyor.
Bir mülakatında "politik arenadaki boşluktan faydalandığını" itiraf eden Macron, "belirli bir politik ideolojiyi benimsemediğini", "ne sağda ne de solda olduğunu" belirtmişti.
Sosyalist Parti'ye 2006 yılında katılan Macron, François Hollande'ın ilk hükümetinde 2012-2014 yıllarında Hollande'ın genel sekreter yardımcılığı görevini yürüttü. Emmanuel Macron, daha sonraki hükümette Ekonomi Bakanı olarak atandı.
Ekonomi Bakanı iken iş çevreleri ile ilişkileri çok iyi olan Macron, kamuoyundaki yoğun itirazlara ve protestolara rağmen Hollande ve dönemin başbakanı Manuel Valls'in desteğiyle çalışma hayatıyla ilgili pek çok düzenlemenin hayata geçirilmesini sağladı.
Bir yıllık bir hareketle iktidara aday
İnsani ilişkilerindeki yeteneği ile bilinen ve pragmatik olarak tanımlanan Macron'un politik programı ise "tutarsız" olarak görülerek pek çok açıdan eleştiriliyor.
Emmanuel Macron'un seçmen gözündeki en büyük sorunu ise genç siyasetçinin ekibinin de genç ve tecrübesiz olması.
Le Pen'in aşırı sağdan merkeze kayma arayışı
Ulusal Cephe (FN) Partisi'nin kurucusu ve ilk lideri babası Jean-Marie Le Pen dolayısıyla neredeyse "aşırı sağ" geleneğin içinde doğmuş olan Marine Le Pen'in kişiliğini ve politik çizgisini çocukluğundan itibaren yaşadığı deneyimler derinden etkilemiş.
Parti saflarına çok genç yaşta 1986'da katılan Marine Le Pen, yüksek öğrenimini tamamlayıp avukat olmasının ardından da 1998'de FN'in bölge meclisi üyelerinden biri olarak seçildi.
Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak 2004 yılından beri görev yapan Le Pen, FN'in liderliğine ise 2011 yılında oyların yüzde 67,65'ini alarak geldi. Marine Le Pen böylece, 1972 yılından beri partiyi yöneten babasının yerini almış oldu.
Ülkede 2012 yılında düzenlenen cumhurbaşkanı seçimi kampanyasında işsizliği ve yasa dışı yollardan ülkeye girmiş göçmenleri gönderme vaadini ön plana çıkararak yüzde 17,9 oy alan Le Pen, François Hollande ve Nicolas Sarkozy'nin ardından 3'üncü oldu.
Mayıs 2014'te Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ise Le Pen liderliğindeki FN yüzde 24,9 oyla Fransa'da seçimlerden birinci parti olarak çıktı.
Bu oy oranını bu yılki cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda da yakalamayı hedefleyen 48 yaşındaki Marine Le Pen'in partisine destek, Avrupa Parlamentosu'nda yolsuzluk yaptığı iddiaları üzerine geriledi.
Aşırı sağcı babasından daha demokrat ve cumhuriyetçi olarak değerlendirilen Le Pen, babası Jean-Marie Le Pen'i, kamuoyunda tartışma yaratan bazı açıklamalarından ötürü 20 Ağustos 2015'te partiden ihraç ettirdi.
Müslümanlara karşı tutumu
FN'in lideri seçilmeden önce 2010 yılında özellikle Müslümanlara karşı sert bir çizgi benimsemiş olan, hatta Müslümanların cuma namazını cami dışında kılmasını "Alman işgaline" benzeten Marine Le Pen'in, Müslümanların "Fransız toplumuyla uyumlu yaşayabileceği" fikrine evrildiği gözleniyor.
Ancak Le Pen'in geçmişteki "sokaklarda bile başörtüsünü yasaklayacağı" yönündeki söylemleri, Müslümanlardan oy almasını güç kılıyor.
Antisemitik açıklamalarıyla zaman zaman gündeme gelen babasından farklı olarak Le Pen'in, Yahudi cemaatinin liderleri ile de temas kurduğu ve hatta belirli bir oranda Yahudi oy tabanı olduğu biliniyor.