Fransız haber ajansı AFP'de yer alan habere göre, dünyanın en büyük ikinci şeker üreticisi olan Fransız şirketi Tereos, Suriye’ye silah yapımında da kullanılan yapay bir tatlandırıcı olan "sorbitol" göndermekle suçlanıyor. Fransız şeker devi ise, iddiaları reddediyor.
Tereos’u şikayet eden davacılar, Avrupa Birliği (AB) destekli bir sivil toplum kuruluşunun (STK), 2016 yılı sonunda Musul’un terör örgütü DEAŞ işgalinden kurtarılmasının ardından bir depoda şirkete ait onlarca sorbitol içeren çanta bulunduğunu, şirketin bu olaydan sonra çatışma bölgelerine gönderileri durdurma sözü verdiğini öne sürdü.
AB tarafından desteklenen Çatışma ve Silahlanma Araştırmaları Örgütünün Aralık 2017’de sorbitol raporunu yayımlamasının ardından, Tereos'un "Yüksek riskli bölgelere sorbitol sağlamayı askıya aldığı" konusunda ısrar ettiği de belirtiliyor.
Bununla birlikte davacılar, şirket içi soruşturmanın Şubat ve Temmuz 2017’de Suriye’ye 2 sorbitol sevkiyatı yapıldığını ortaya çıkardığını söylüyor.
Davacılar: Tereos farkındalığa rağmen terörist gruplara sevkiyata devam etti
Fransız haber ajansı AFP'nin savcılıktan edindiği belgelerde davacıların, "Tereos şirketi, sorbitol'ün bir savaş silahı olarak kullanılması konusundaki farkındalığına rağmen bu hammaddeyi bilerek bir terörist gruba tedarik etmeye devam etti” dediği iddia ediliyor.
Tereos’un avukatı Jade Dousselin ise, müvekkilinin iddialar karşısında “hayrete” düştüğünü söyleyerek, “Bu, tarımsal ekonomimizin amiral gemisi olan Tereos’a bir ihanet” ifadelerini kullandı.
Tereos şirketi Suriye’ye yaptığı sorbitol’ün "yasal" olduğunu öne sürüyor.
Şirket dün yaptığı açıklamada ise, “Ürünün kötüye kullanıldığının anlaşılmasının üzerine satışları durdurduk” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın büyük şirketlerinden LafargeHolcim'e "terör finansmanı" suçlaması
Fransa'nın terör örgütleri ile arasındaki ilişki nedeniyle suçlanan tek şirketi Tereos değil.
Suriye'deki faaliyetlerini sürdürebilmek için DEAŞ'ın da aralarında olduğu terör gruplarına haraç verdiği ileri sürülen Fransız çimento devi Lafarge'ın eski yöneticileri hakkında da şirketin 2011 ve 2014 yılları arasındaki faaliyetleri kapsamında soruşturma açılmıştı.
Fransız basınında yer alan haberlere göre LafargeHolcim'in CEO'su Bruno Lafont ve Genel Müdür Eric Olsen'in de aralarında olduğu 8 şüpheli hakkında "terör finansmanı" gerekçesi ile "resmi soruşturma" başlatılmıştı.
Fransız haber ajansı AFP'ye göre yetkililer, Suriye’nin Cebeliye bölgesi terör örgütü DEAŞ'ın kontrolündeyken, LafargeHolcim'in çimento fabrikasının faaaliyeti sürdürebilmesi için DEAŞ'a ödeme yapıp yapmadığını araştırıyor.
Soruşturmayı yürüten savcılar, LafargeHolcim’in terörist gruplara 13 milyon euro ödemiş olabileceğinin tahmin edildiğini açıklamıştı.
Reuters haber ajansının 5 Mart 2018 tarihli haberinde ise, davanın sürdüğü Fransız mahkemesinin, Eric Olsen'in "terörü finanse eden eylemlerde yer almadığının düşünülmesi" gerekçesiyle hakkındaki ön suçlamaların düşürüldüğü belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şirketin YPG'ye desteğine tepki göstermişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) düzenlediği ve Afrin'i terörden temizlemeyi amaçlayan Zeytin Dalı Harekatı devam ederken, LafargeHolcim şirketinin terör örgütü YPG/PKK ile ilişkisine dikkat çekmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Oralara gelen o mikserler çok ilginçtir. Mikserler kimin? Lafarge. Lafarge kimin? Fabrikaları var orada. O tünellerin halini gördük. Bu tünellerin içinden değişik yerlere giden yaşam alanları var. Bütün bunlar ortadayken Batı bize hala neyin hesabını soruyor?" ifadelerini kullanmıştı.
Lafarge-Holcim Grubunun Suriye'deki faaliyetleri
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde 6 Nisan 2018’de Leonardo Faytre tarafından yayımlanan "Lafarge’ın Suriye’deki Terör Örgütleriyle İş Birliği Yapması Fransa için Bir Devlet Skandalı mı?" isimli rapor, şirketin Suriye'deki faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgiler barındırıyor.
Bu rapora göre, Lafarge Grubu (2015’ten beri Lafarge-Holcim Grubu), Suriye’de Halep’e 150 kilometre uzaklıkta ve Münbiç, Rakka ile Ayn el-Arap arasında bulunan Celebiye bölgesinde 2007’de bir çimento fabrikası satın almış ve tesisin yenilenmesi için 680 milyon dolar yatırım yapmıştı.
Suriye’nin petrol sektörü dışındaki en büyük yabancı yatırım kalemi haline gelen bu girişimle modernleştirilip yenilenen Celebiye fabrikasının resmi açılışı ise, Lafarge Çimento Suriye (Lafarge Cement Syria) tarafından 2010 Ekim’inde gerçekleşmişti.
Lafarge Grubu Suriye’de giderek büyüyen inşaat sektörünün yanı sıra Irak’ta değeri 500 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilen yeniden inşa projelerinden de faydalanmayı hedeflemişti.
Ancak rapora göre, 2011’in ilkbaharından itibaren Suriye’de başlayan ve daha sonra artan şiddet olayları bölgede çimento ticaretine ciddi ket vurmaya başlamış ve Lafarge kritik bir karar almak zorunda kalmıştı.
Şirket, Celebiye tesisini işletmeye devam etmek ya da kapatmak arasında kalmıştı. Nitekim Total, Air Liquid veya Bel gibi Suriye’deki girişimlerini sonlandıran diğer Fransız şirketlerinin aksine Lafarge ülkede kalmaya karar vermişti.
SETA raporuna göre LafargeHolcim, Fransa’nın büyük ölçekli çok uluslu şirketlerinden. 80’den fazla ülkede 80 bin kişiyi istihdam eden ve dünyanın en büyük çimento üreticisi konumunda.
Kaynak: AFP, Reuters, AA, SETA, The Century Foundation