Dünya Bankası'na göre, 20 milyon nüfuslu ve dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Nijer, yılda yaklaşık iki milyar dolar yardım alıyor. Bu yardımın 122 milyon avroluk kısmı Fransa'dan ve bunun iki katı da Avrupa Birliği’nden (AB) geliyor. Ancak Fransa, yaşanan darbenin ardından bu yardımlarını askıya aldığını duyurdu.
Ülkenin Fransa ile yakınlığı, sömürgecilik dönemine uzanıyor. Ülke uzun yıllar bir Fransız sömürgesi olarak kaldı ve sömürge sonrası da ilişkiler derinleşerek devam etti.
Öyle ki, bölgede artan terör tehdidinde ilk başvurulan adres Paris oldu. Ancak bu, Burkina Faso ve Mali’de de olduğu gibi Fransa için sonun başlangıcı oldu.
Zira Fransa’nın askeri destek verdiği ve üslerinin bulunduğu ülkelerde Fransız karşıtlığı yükselişe geçti ve bu üç ülkede de halk Fransa’yı militanları durdurmak için yeterince yardımcı olmamakla suçladı.
Hatta Malili üst düzey bir yetkili bunu Birleşmiş Milletler’e (BM) bile taşıdı ve açıkça Paris’i teröre destek vermekle suçladı.
Ekonomik ilişkiler ne durumda?
Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Nijer, uranyum ve altın madenleri konusunda zengin sayılıyor.
Öyle ki, 2021 yılı verilerine göre Nijer, 2.7 milyar dolarlık bir altın ihracatı gerçekleştirdi.
Uranyumda ise dünyanın en büyük 7’inci ihracatçısı konumunda. Ayrıca Nijer’in yadsınamayacak miktarda ham petrol rezervi olduğu da biliniyor.
Nijer, nükleer enerjide kullanılan radyoaktif metal elementi uranyumun küresel arzının neredeyse yüzde 5'ine sahip.
Avrupa Birliği'nin nükleer ajansı EURATOM’a göre, Nijer geçen yıl AB'ye sağlanan doğal uranyumun ikinci büyük tedarikçisiydi.
Ülkenin Fransa ile ilişkisi de bu yeraltı kaynakları üzerinden şekilleniyor.
Ayrıca ülke Fransa'nın uranyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 15'ini karşılıyor. EURATOM, Nijer'in uranyum arzını kesmesi durumunda Avrupa'daki nükleer enerji üretimine yönelik acil bir risk olmadığını belirtiyor. Çünkü enerji santrallerinin üç yıl yetecek envanterleri bulunuyor.
Fransa 1970'ten bu yana Nijer'den uranyum tedarik ediyor
18 nükleer santralde 56 reaktörü çalıştırmak için yıllık ortalama 7 bin 800 metrik ton doğal uranyuma ihtiyaç duyan Fransa, eski sömürgesi Nijer'den yaklaşık 50 yıldır uranyum temin ediyor.
Fransız devletine ait nükleer enerji şirketi Orano, eski ismiyle "Areva", Nijer devletiyle Sahra Çölü'nde yer alan Arlit kenti yakınlarındaki açık ocak maden sahasını işletiyor.
Nijer, Fransa'nın 3'üncü en büyük tedarikçisi
Euratom Tedarik Ajansına (ESA) göre, Nijer, 2005-2020 döneminde, Kazakistan ve Avustralya'nın ardından arzın yüzde 19'unu karşılayarak Fransa'nın 3'üncü en büyük uranyum tedarikçisi konumunda bulunuyor.
Uranyum tedarikinde sadece Nijer'e bağımlı olmayan Fransa'nın halihazırda 3 yıllık ihtiyacı karşılayacak zenginleştirilmiş uranyum stoku olduğu tahmin ediliyor.
Orano, Fransız basınına yaptığı açıklamada, 26 Temmuz'daki darbenin ardından Nijer'den Fransa'ya uranyum tedarikinin durdurulduğu yönündeki haberleri yalanlamış ve sahada çalışmaların hala devam ettiğini duyurmuştu.
200 bin metrik tonluk yeni rezerv
Orano, ülkenin kuzeyinde bulunan ve dünyanın en büyük uranyum yataklarından biri olan Imouraren madeninin işletmesi için de Nijer devletiyle anlaştı.
Yaklaşık 200 bin metrik ton rezervi olduğu tahmin edilen madende, uranyum çıkarma işlemi 2028'de başlayacak.
Kapatılan madenden geriye 20 milyon ton radyoaktif atık kaldı
Orano, Arlit kenti yakınlarındaki Akokan yer altı maden sahasında geride bıraktığı radyoaktif atıklarla gündeme gelmişti.
Toplamda 75 bin metrik ton uranyum çıkarılan ve rezervin bitmesiyle 2021'de kapanan maden sahasında, 20 milyon ton radyoaktif atığın ortada bırakıldığı tespit edilmişti.
Fransız sivil toplum örgütü, Radyoaktivite Hakkında Bağımsız Araştırma ve Bilgi Komisyonu (CRIIAD), maden sahasındaki radyoaktif atıkların kille kaplanması gerektiğini ancak Fransız şirketin bunu yapmadığını söyledi.
CRIIAD'a göre, 20 milyon ton radyoaktif atık, bölgedeki 100 bin kişinin sağlığını doğrudan tehdit ediyor.