Gazze'deki hükümetin Medya Ofisine ait Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail işgal ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki Kemal Advan Hastanesi'ni bombalaması, uluslararası ve insancıl hukukun ve insanlığın en temel değerlerinin ciddi şekilde ihlalidir" ifadesi kullanıldı.
Son olarak Kemal Advan Hastanesi'nin bombalanmasının "hastane binaları dahil olmak üzere sağlık sektörünü ortadan kaldırmayı amaçlayan onaylanmış İsrail planını ortaya koyduğu" vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşgal ordusu, Gazze Şeridi ve kuzeydeki bölgelerde 14'ten fazla hastaneyi doğrudan bombaladı. Çok sayıda doktora suikast girişiminde bulundu. Şifa Hastanesi Genel Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye başta olmak üzere 35 sağlık personelini alıkoyarak aç, susuz ve işkence altında sorguladı. Bu kişiler hala zor şartlarda alıkonuluyor."
Açıklamada ABD liderliğindeki uluslararası topluma, İsrail'e "hastaneleri hedef alması ve sağlık sektörünü yok etmesi için yaktığı yeşil ışığa" son verme çağrısında bulunuldu.
Hastaneleri ve sağlık altyapısını hedef almanın uluslararası hukuk tarafından cezalandırılan ve tüm uluslararası yasa ve sözleşmeler tarafından suç sayılan organize savaş suçu olduğu belirtilen açıklamada, sessiz kalmanın bu suça aktif katılım anlamına geldiği vurgulandı.
İsrail ordusu gece saatlerinde Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 10 bini aşkın Filistinlinin sığınma alanı olarak kullandığı Kemal Advan Hastanesi yerleşkesinin giriş kapısına hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda ilk belirlemelere göre 4 kişinin öldüğü, 9 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
İsrail'in bölgeye yönelik yoğun saldırıları nedeniyle cenazelerin toprağa verilemediği, Kemal Advan Hastanesi'nde 35'ten fazla cenazenin biriktiği aktarılmıştı.