Gazze'deki Al-Shata Mülteci Kampında yaşayan yüzlerce aileden biri olan al-Natour ailesi 3 günde sadece 2 saat su kullanım hakkına sahip.
54 yaşındaki Muhammed, 40’lı yaşlarındaki eşi Hitam, dördü kız, ikisi erkek altı çocuğu ile Gazze’nin kuzeyindeki kampta, musluklardan su akıyorken ellerindeki bütün kapları su ile doldurmak zorunda.
Sadece Natours ailesinin değil, Al-Shata Mülteci Kampında su sıkıntısı çeken binlerce ailenin gündelik hayatının bir parçası bu.
Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’de insanların günde en az 100 litre suya erişimi olması gerektiğini söylüyor.
Gerçek ise su krizinin had safhaya ulaştığı Gazze’de, insanların çoğunun günde ancak 20 ila 30 litre suyla erişebilildiği.
Öte yandan Gazze’de halkın erişebildiği sular da sağlıksız. Gazze’de yer altı suları ise içerdiği klorür ve nitrat nedeniyle insan tüketimine uygun değil.
Nüfusun her yıl yüzde 3,8 oranında artış gösterdiği Gazze'de, su krizi de her geçen yıl daha da büyüyor.
Mülteci kampında uzun süredir yaşayan 70 yaşındaki İbrahim Osman, "Çok uzun olmayan bir zaman önce, insanların evlerindeki musluklardan su içtiğini hatırlıyorum" diyerek su sıkıntısının her geçen gün arttığına dikkat çekiyor.
Natours ailesi her ay 11 dolarlık içme suyu satın alıyor ve her iki günde bir iki saat yararlanabildikleri suyu en iyi şekilde depolamaya çalışıyor.
Bazen kıyafetlerini komşularının evinde yıkamak zorunda kalan aile, bu seçeneğin de her zaman mevcut olmadığını belirtiyor.
Uzmanlar ise Gazze'de yaşanan su krizini birçok farklı nedene bağlasa da, krizin sonuçları itibarıyla insan hakları ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikirler.
Kaynak: Middleeasteye