Filistinli Cevdet Medhun, hastanede yaşadıkları zorlukları anlattı.
Medhun, "Korku ve dehşet içinde önce El-Vahde Caddesi'ne oradan El-Yermuk Caddesi'ne geçtim. 'Güvenli koridor'da İsrail tankları tarafından üzerimize 3 kez ateş açıldı. Yaralananlar oldu" dedi.
Şifa Hastanesi'ndeki duruma da değinen Medhun, "Yaşamak için gerekli en ufak bir şey bile yok. Elektrik yok, su yok, hayat yok. Un ve hurma yiyorduk. Hastanede yaşamak ölmekten bile zor." diye konuştu.
Hastanedeki herkesin aç olduğunu kaydeden Medhun, kendisinin de ancak 24 saat sonra dışarı çıkınca yemek yiyebildiğini söyledi.
"Ölmeyi bekliyorduk"
Elektriğin acil servis hariç son iki gün tamamen kesildiğini aktaran Medhun, 20 böbrek hastasının, diyaliz birimi çalışmadığı ve İsrail ordusu hemodiyaliz su sistemini vurduğu için ölümle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Medhun, "Oksijene ihtiyaç duyan ya da ameliyat olması gerekenler ölmüş sayılır. Hastanede ilk yardım hizmeti verilmiyor. Yoğun bakımda da elektrik yok. Kuvözlerdeki prematüre bebeklere de suni solunum cihazları çalışmadığı için doktorlar elleriyle solunum yaptı ama 2 bebek hayatını kaybetti." ifadesini kullandı.
Cevdet Medhun, yaşadıklarını, "Sadece ölmeyi bekliyorduk. İntihar etmemek için Yahudilere 'gelin bizi öldürün' diyecek duruma geldik." şeklinde özetledi.
Cesetler, hastane bahçesinde bekliyor
Hastanenin bahçesinde gömülmeyi bekleyen yaklaşık 100 naaş olduğunu dile getiren Medhun, bu naaşları gömmek için 3 günden bu yana Kızılhaç'la iletişim kurduklarını ancak Kızılhaç'ın bölgenin tehlikeli olduğunu ve buraya defin yapılamayacağını söylediğini aktardı.
Hastane İsrail askerlerinin ablukası altında
İsrail güçlerinin, hastanenin dört bir yanını sardığını belirten Medhun, batı tarafının ise askerlerin hedef tahtası haline geldiğini kaydetti.
Medhun, dün, hastane yerleşkesi yakınlarındaki Ebu Husayre Caddesi'nin hedef alındığını ve 2 doktorun öldüğünü aktardı.