Burası Gazze'nin Güneyi'ndeki Han Yunus beldesi... Şimdilik çocuk sesleri parkta yankılanıyor. Her gün Kızılhaç'ı arıyorlar. Onlar İsrailli yetkililerle görüşüp "güvenli" derse bu çocuklar parka gelebiliyor.
Çoğu zaman oyunları bombalar bitiriyor. Ertesi gün sayıları daha da azalıyor. İsrail'in hedefindeki çocuklar herşeye rağmen hayata tutunuyor.
Minik bedenlerine çok ağır gelen korkuları var. FilistinliUm Ramazan Ayyad çocuklarının korkudan ateşlerinin çıktığını anlatıyor. "Ne ilaç ne de soğuk kompres bu ateşi düşürüyor" diyor.
Korku nöbeti çocukların arasında artık 'salgın' bir hastalık...
"Artık çocuk değiller..."
Ayyad o korkunun boyutunu da özetliyor:
Sağlıkları bozuldu, ateşleri 40'a çıkıyor, ilaçla ya da soğuk kompresle bile düşmüyor, korkudan ateşleri çıkıyor nöbet geçiriyorlar. Uçan bir güvercin görseler roket zannediyorlar. Çocuklar uyandığında bana bu hava saldırılarının ne zaman biteceğini soruyorlar. Evin kapısı kapansa bunu hava saldırısı sanıyorlar. Çocuklar gerçek yaşlarından daha olgunlar, onları gerçek yaşlarından daha yaşlı yapan bir hayat yaşadılar. Artık çocuk değiller.
Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre 7 Ekim'den bu yana 12 bin 300 Filistinliden yaklaşık 5 bin çocuk katledildi, 577 bebek hayatını kaybetti.
Oyun parkındayken dertsiz tasasız görünüyorlar ama ölüm korkusu hiç akıllarından çıkmıyor.
"Arkadaşlarımın yarısı şehit oldu"
Küçük bir kız çocuğu ölmezse "doktor" olmak istediğini anlatıyor: Savaştan çok korkuyorum çünkü arkadaşlarımın yarısı şehit oldu....
Filistinli çocuklar en temel haklarından mahrum bırakılıyor.
Filistinliler kuşatma altındaki bölgede bebek bezi, bebek maması ve yiyecek gibi temel malzemelerin tükendiğini söylüyor. Kuzey Gazze'den güneye taşınan çocuklar da dahil olmak üzere yerinden edilmiş yüz binlerce Filistinli, temel ihtiyaçlara çok az erişimle BM okullarına sığınıyor.