ABD'de 25 Mayıs 2020'de, Minneapolis şehrinde, polis sahte para ihbarı üzerine verilen adrese gitti. Burada bir şüpheli yakalandı. Elleri arkadan bağlandı, yere yatırıldı ve polis dizini boynuna bastırdı.
Gözaltı prosedürüne göre, bu rutin uygulamaydı. Ama bu uygulamanın, şüpheli etkisiz hale getirilene kadar yapılması gerekiyordu. Ölene kadar değil.
"Nefes alamıyorum" son sözleri oldu
George Floyd'un, beyaz polisin dizinin altında "nefes alamıyorum" sözleri, siyahilerin ABD'deki 400 yıllık tarihini özetliyordu.
Polisin, boynuna 9 dakika bastırdığı 46 yaşındaki siyahi hayatını kaybetti. Hafızalardan silinmeyecek o görüntülerden sonra ABD'de kıyamet koptu.
Yüz binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri, Başkent Washington dahil birçok şehirde hayatı felce uğrattı. Siyahi öfke zaman zaman şiddet ve yağma olaylarına dönüştü.
TRT Haber ekibi 2020 yılının Haziran ayında Washington'da yaşanan olayları en yakın noktadan, Türkiye ve dünyaya aktardı.
Protestolar aralıklarla devam etti
Olayların yaşandığı ana caddeye "Siyahilerin Hayatı Değerlidir Meydanı" adı verildi.
Aşırıcılık yanlısı Antifa grubunun da katıldığı protestolar, 3 ay aralıklarla devam etti.
Floyd'un ölümüne sebep olan polis memuru Derek Chauvin, 2021'deki duruşmada 22 buçuk yıl hapse mahkum edildi.
Birleşik Devletlerde 2020 yılında siyahi ve sivil haklar protestolarıyla başlayan gösterilerde heykel yıkma eylemleri de yaşandı.
Beyaz Saray’ın önünde duran, Birleşik Devletlerin 7’nci Başkanı ve Köle Sahibi Andrew Jackson heykeli yıkılmaya çalışıldı. Ülke çapında köleci konfedere devletlerin general ve devlet adamlarının heykelleri kaldırıldı. Protestolar sonucu Amerika birleşik devletleri tarihiyle bir kez daha yüzleşti.
Sonuçta, bir siyahinin gözaltına alınırken ölmesiyle başlayan olaylar ABD tarihinde önemli bir iz bıraktı.