Henüz ürettikleri, yaygın olarak kullanımda olmasa da Artırılmış Gerçekliğin (AR) var olduğu alanlar hızla artıyor.
Metaverse evreninden oyun dünyasına, modadan askeri alana kadar pek çok sektör, bu teknolojinin nimetlerinden yararlanmaya başladı.
Peki artırılmış gerçeklik tam olarak nedir ve nasıl ortaya çıktı?
Artırılmış Gerçeklik en basit tanımıyla, gerçek dünyadaki görüntülerin bilgisayar aracılığıyla üretilen; grafik, video, ses, GPS ile aynı ekranda birleştiren teknoloji.
1990 yılında Boeing şirketi, montaj işçilerinin işlerini kolaylaştırmak için bir arayışa geçti ve bu arayış, Artırılmış Gerçekliğin ilk adımının atılmasını sağladı.
Uçak kablolarından sokaklardaki Pokemon'lara...
Boeing’deki bilgisayar sistemlerindeki araştırmacı Thomas Caudell uçak üreten çalışanlar için bir gösterici sistemi üretti.
Bu göstericileri takanlar, yapım aşamasındaki uçağın yüzeyleri üzerinde, kabloların nerelerden geçeceğini sanal diyagramlar halinde görebildi.
1999’da Hirokazu Kato ve Mark Billinghurs açık kaynak kodlu yazılım ARToolKit’i kullanıma sundu.
Basılı işaretçilerin kullanımıyla bu yazılım artırılmış gerçekliğin kişisel bilgisayarlar üzerinden görüntülenmesini sağladı. Günümüzde web üzerinden sunulan Flash tabanlı birçok artırılmış gerçeklik uygulaması da ARToolKit kullanılarak yapılıyor.
2000’lerde teknolojideki büyük gelişmeler artırılmış gerçeklik sistemlerinin
kullanımını için önemli bir zemin hazırladı.
Telefonların GPS ve kamera gibi özellikleri üzerinde barındırması, kablosuz ağların geliştirilmesi ve sonuç olarak akıllı telefonların ortaya çıkışı, bu teknolojinin günlük hayata dahil olmasını sağladı.
Böylece uçak kablolarının yerini tespit etmek için başlatılan teknoloji, ünlü çizgi dizi Pokemon'ların sokakta yakalanabilmesine kadar uzandı.
Microsoft, Google, Sony, Epson gibi teknoloji devleri de bu alanda yatırımlarını hızlandırmaya başladı.
Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik
Artırılmış gerçeklik teknolojisinin en sık karşılaştırılığı ve karıştırıldığı teknoloji sanal gerçeklik teknolojisi.
Ancak iki teknoloji arasında derin farklar bulunuyor.
Sanal gerçeklik, sanal bir dünyanın içerisinde gerçekten bulunuyormuşuz gibi hissetmemizi sağlayan dijital ve fiziksel elementlerin bütününden oluşuyor.
Kullanıcılar çeşitli araç ve gereçlerle sanal ortamlara dahil olabiliyor.
Sanal Gerçeklik gerçek ve hayalin birleştirilmesini hedeflerken, arttırılmış gerçeklik ise sanal nesnelerin gerçek görüntülerle harmanlanmasını amaçlıyor.
Artırılmış Gerçeklik ile neler değişiyor?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Artırılmış Gerçeklik teknolojisi, neredeyse tüm hayatımızda değişiklikler yaratmaya başladı.
Peki Artılmış Gerçekliğin dokunduğu sektörler nasıl bir değişim geçirmeye başladı?
İşte örnekler...
Eğitim
Artırılmış Gerçeklikle öğrenciler eğitimi daha etkileşimli ve interaktif şekilde öğrenebiliyor. Örneğin tarih dersleri sanal turlarla gerçekleşebiliyor ya da Fen Bilgisi'nde gezegenler gerçek zamanlı izlenebiliyor, hücrenin oluşumu anbean gözlemlenebiliyor.
Sağlık
Doktorlara ameliyatlarında en çok yardımcı olan teknolojilerden biri Artırılmış Gerçeklik.
Sağlık çalışanları, Kanserli hücreleri, tümörleri ve iç kanamayı bulabiliyor, komplikasyonlara bu yolla müdahale ediyor, hatta kilometrelerce öteden ameliyatlar gerçekleştirebiliyor.
Emlak
Artık ev arayan birçok kişi, oturdukları yerden kalkmadan kiralık ve satılık daireleri görebiliyor, evleri gezebiliyor.
Kendisine uygun daireyi bulan kullanıcı, evini boyamayı düşündüğü rengi, boyayı satın dahi almadan duvarında görüp test edebiliyor.
Evine uygun mobilya almak isteyen kullanıcılar, herhangi bir satın alma gerçekleştirmeden sadece telefonlarını kullanarak nerede nasıl duracağına bakabiliyor.
Bu evdeki tüm eşyalar için de geçerli bir uygulama.
Moda
Alışveriş yapmak ve yeni kıyafetler almak mutluluk verici olsa da kıyafet denemek her zaman keyif vermiyor.
Bazı markalar mağazalarında kıyafetleri giymeden kendi başımıza deneyimlememize izin veriyor.
Bunun için barkotu uygulamaya okutup aynaya bakmak yeterli oluyor.
Turizm
Hepimiz daha çok gezmek ve görmek istiyoruz. Ancak ne yazık ki bu hem bütçe hem de zaman açısından mümkün olmuyor.
Ancak Artırılmış Gerçeklik uygulamaları, gerçeğinin yerini alamasa da merakımızı giderecek kadar gezip görme imkanı sunuyor.
Ayrıca bu yolla yapılan gezilerde gezilen yerler hakkında bilgi almak, önceki hallerini de görmek mümkün.