Donald Trump, 2016'da seçimi kazandığında dünya için sürprizlerle dolu kapalı bir kutuydu. Trump döneminde; Orta Doğu, Rusya, Çin gibi kritik bölgelerde Amerikan politikalarında köklü değişiklikler bekleniyordu, öyle de oldu.
Trump, ona iş dünyasında başarıyı getiren anlaşma sanatını siyaset ve diplomaside uygulayınca uluslararası ilişkilerde ezberler bozuldu.
BM'ye "modası geçmiş" tanımı
Siyasi tecrübesi olmayan Trump, diplomatik teamül tanımazlığıyla tarihe geçti. Birleşmiş Milletler için, "Modası geçmiş, insanların bir araya gelip hoş vakit geçirdikleri teşkilat." dedi.
Ticaret savaşı, İran ve Venezuela ilişkileri
Çin ile ticaret savaşını dünya endişeyle izlerken ülke içinden ise destek buldu.
İran ile nükleer anlaşmadan çekildi, Basra Körfezi'ne uçak gemisi gönderdi. Twitter üzerinden iki ülke savaşın eşiğine gelse de korkulan olmadı.
Trump, Venezuela'da muhalefeti destekleyip yönetimi devirmeye çalıştı, ancak başarısız oldu.
Orta Doğu'da sıra dışı adımlar
Trump'ın Orta Doğu'daki adımları da sıra dışıydı.
Türkiye'nin baskıları üzerine Suriye'den asker çekeceğini açıkladı.
ABD'nin geleneksel İsrail-Filistin politikasını bir kenara bıraktı. 3 Arap ülkesini İsrail ile masaya oturttu. Büyükelçiliği Kudüs'e taşıdı, bu kararı büyük tepki çekti.
Savaşın eşiğinden barış görüşmelerine
Kuzey Kore ile önce savaşın eşiğine gelindi, daha sonra Kuzey Kore lideri ile yan yana gelen ilk ABD başkanı oldu.
Meksika duvarı
Seçim vaatlerinden biri olan Meksika sınırına duvar yapma projesini hayata geçirdi.
AB ile ilişkiler gerildi
Fransa ve Almanya ile ticaret üzerinden karşılıklı atışmalar yaşandı. ABD-Avrupa ittifakı belki de ilk kez böylesine gözle görülür şekilde sarsıldı.
Rusya'ya yaptırım
Vladimir Putin'e sempati duymasına karşın Rusya'ya en çok yaptırım yine Trump döneminde uygulandı.
ABD uzun zaman sonra ülke işgal etmedi
Yine de Trump döneminde ABD uzun zaman sonra ülke işgal etmedi. Trump'ın dış politika yaklaşımı 'Önce Amerika’ydı. Uluslararası teşkilatlarla ilişkileri; Çin, Kuzey Kore, İran, Venezuela ve Orta Doğu adımları sıra dışıydı. Twitter'ın ülkeleri savaşın eşiğine getirebileceğini gösterdi.