Yonhap’ın haberine göre, Seul Merkez Bölge Mahkemesi, zorla ve ücretsiz olarak çalıştırıldıkları gerekçesiyle, 85 Güney Koreli mağdur işçi ve aileleri tarafından 16 Japon şirketine karşı açılan davayı reddetti.
Mahkeme, davacıların Japonya'dan bireysel yasal hak talep edemeyeceği, bu sebeple tazminat talep etmeye hakkı olmadığına hükmetti.
Mağdur işçiler ve aileleri 2015 yılında aralarında Nippon Çelik Şirketi & Sumitomo Metal Corp, Nissan Chemical Corp. ve Mitsubishi Ağır Sanayi Şirketi Ltd'nin bulunduğu 16 şirkete karşı tazminat davası açmıştı.
Dava, zorla çalıştırılan mağdurların açtıkları arasında en kapsamlısı olmuştu.
Zorla çalıştırılan Koreli işçiler
Japonya'nın 1910-1945 yıllarında Kore Yarımadası'ndaki işgal ve sömürge yönetimi döneminde zorla ve ücretsiz olarak çalıştırıldıkları işçiler ve yakınları Güney Kore'de Japon şirketleri aleyhine 12 ayrı dava açmıştı.
Güney Kore Yüksek Mahkemesi, Kasım 2018'de Nippon Çelik Şirketi ve Mitsubishi Ağır Sanayi Şirketi aleyhine açılan davalarda, şirketler hakkında verilen tazminat hükümlerini onamıştı. Yüksek Mahkemenin kararının benzer davalara emsal teşkil edebileceğine dikkat çekilmişti.
Japonya, Seul yönetimi ile 1965'te diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmayla Güney Kore'ye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin "savaş tazminatı" niteliğinde olduğunu ve bu anlaşmayla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.
Güney Kore ise insanları sömürge yönetimi altında zorla çalıştırmasının insanlığa karşı suç olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke arasında imzalanan anlaşmalarla sınırlanamayacağını savunuyor.
Ticari ve diplomatik ilişkilerin bozulması
İki ülke arasında tazminat konusunda yaşanan gerilim, ticari ve diplomatik ilişkilere de yansımıştı.
Japonya'nın 2019'da Güney Kore'nin teknoloji endüstrisinde ihtiyaç duyulan kilit öneme sahip maddelere daha sıkı ihracat kontrolü getirmiş, ardından Güney Kore'yi imtiyazlı ticaret statüsündeki ülkeler listesinden çıkardığını açıklamıştı.
Seul yönetimi de buna karşılık, iki ülkenin gizli askeri istihbarat bilgilerini birbirleriyle ve 3'üncü taraf olarak ABD ile paylaşmalarına olanak sağlayan istihbarat anlaşmasının süresini uzatmayacağını bildirmiş, son olarak da Japonya'yı "güvenilir ticaret ortakları listesi"nden çıkarmıştı.