Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nde Afrika ülkelerinin barış ve güvenliğe katkısının ele alındığı oturumda konuştu.
Bölünmüş bir dünyada Afrika kıtasının önemli dayanışma örnekleri sergilediğine işaret eden Guterres, kıtanın küresel ölçekte iyilik sağlanması için önemli bir ses olduğunu dile getirdi.
Guterres, çok sayıda Afrika ülkesinin "çatışma cehenneminde" takılıp kaldığını, terör ve şiddetin tehlikesinin gölgesinde yaşadığını kaydetti.
Sudan'da çatışmaların ikinci yılına girdiğini anımsatan Guterres, ülkenin batısında yer alan El-Faşer'de artan çatışmanın alarm verici olduğunu ifade etti.
Guterres, BM'nin ateşkes için çalışmalara devam ettiğini belirterek, ateşkesi kapsamlı bir barış sürecinin takip etmesi gerektiğini vurguladı.
Çatışmaların ölüm, açlık, hastalık ve yerinden edilmeye yol açtığının altını çizen BM Genel Sekreteri, Afrika ülkelerinin birçoğunun hala pandeminin etkilerinden kurtulamadığını, iklim değişikliğinden etkilendiklerini ve jeopolitik gerginliğin bölgeye etki ettiğini söyledi.
Guterres, "Artık Afrika'nın barış gücünü ortaya çıkarma zamanı" diyerek bunun için Afrika'nın barış alanında liderliğini güçlendirmek gerektiğini ifade etti.
Öncellikli olarak Afrika'da barış sağlanmasının, daha sonra da Afrika'nın küresel barış ve güvenlik mimarisine katılmasının gerekli olduğunu belirten Guterres, "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından bu konsey de dahil küresel yönetişim mekanizmaları, dönemin en güçlü ülkelerince tasarlandı." değerlendirmesinde bulundu.
Guterres, bu dönemde birçok Afrika ülkesinin hala "sömürgeciliğin prangalarından" kurtulmaya çalıştığını hatırlatarak, "Dünya değişti ancak küresel kurumlar buna uyum sağlamadı" dedi.
Afrika ülkelerine müzakere masasında hala yer verilmediğini ve bu eşitsizliğin etkileri olduğunu dile getiren Guterres, Afrika'nın sesini güçlendirmek için küresel yönetişim yapılarına eşit katılım sağlanması gerektiğini vurguladı.
Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nde de Afrika'nın temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.