Guterres, BM'de gazetecilere, Gazze ve bölgedeki genel duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazze'de kabusun ikinci yılına girdiğine işaret eden Guterres, "Bu yıl Gazze'de krizler yılı oldu. İnsani, siyasi, diplomatik ve ahlaki krizler yılı." dedi.
Guterres, 7 Ekim'in ardından Gazze'nin tahayyül edilemeyecek düzeyde acının merkezi haline geldiğini belirterek, siviller, gazeteciler, insani yardım çalışanları ve BM personelinin öldürüldüğünü anımsattı.
Gazze'nin kuzeyinde durumun özellikle çok kötü olduğunu vurgulayan Guterres, İsrail'in bölgede "askeri operasyonlarını" yoğunlaştırdığını bildirdi.
BM Genel Sekreteri, İsrail'in burada konut alanlarına saldırdığını, hastaneleri boşalttırdığını ve elektrikleri kestiğini belirterek, "Yine 400 bin kişi güneye gitmeye zorlanıyor. Güney aşırı kalabalık, kirli ve temel yaşam gereksinimlerinden yoksun." diye konuştu.
Guterres, "Gazze'de tüm insan hakları ihlallerini şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
Tüm bu karmaşa arasında BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) hiç olmadığı kadar önemli ve ikame edilemez olduğunun altını çizen Guterres, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya mektup göndererek, UNRWA'nın İsrail ve Doğu Kudüs'te faaliyetlerini yasaklayan yasa teklifine ilişkin endişelerini ilettiğini bildirdi.
Guterres, söz konusu yasa teklifinin geçmesi halinde Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında çalışmaların "boğulacağını" belirterek, bunun büyük bir felakete yol açacağı uyarısında bulundu.
Yasa teklifinin aynı zamanda BM Şartı ve İsrail'in uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini de ihlal edeceğini söyleyen Guterres, ulusal yasaların söz konusu yükümlülükleri yok sayamayacağını dile getirdi.
BM Genel Sekreteri Guterres, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu çok açık ki bu savaşın yürütülme şekliyle ilgili çok ciddi bir hata var. Gidecek güvenli yerleri olmayan sivillere tahliye emri vermek onların güvenliğini koruma altına almıyor. Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil."
Uluslararası hukuk kurallarının tartışmaya açık olmadığının altını çizen Guterres, sivillerin her yerde korunması ve ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini ifade etti.
Guterres, ihtilafın yayılma riskine karşı aylardır uyarı yaptığını anımsatarak, "Orta Doğu, çok sayıda tarafın ateşlemeye hazır olduğu bir barut fıçısı." değerlendirmesinde bulundu.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın "kaynama noktasına" geldiğini ve Lübnan'a yönelik saldırıların tüm bölgeyi tehdit ettiğini belirten Guterres, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarında 2 binden fazla kişinin öldürüldüğünü bildirdi.
Guterres, Lübnan'da topyekün savaşın eşiğinde olunduğu uyarısında bulunarak, tüm ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini kaydetti.
Orta Doğu'da durumun her saat daha da kötüleştiğini dile getiren BM Genel Sekreteri, yaptıkları uyarıların da kale alınmadığına dikkati çekti.
Guterres, her bir saldırının barışı zorlaştırdığını belirterek, "Bu nedenle Gazze ve Lübnan'da ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımın ulaştırılması çağrılarımızdan vazgeçmeyeceğiz." dedi.
İki devletli çözümden de vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Guterres, "Bölgede tüm insanların barış içinde yaşama hakkı var." mesajını verdi.