Yerel medyada yer alan bilgilere göre, Halife Hafter güçleri, başkente yeni bir saldırı başlatmak için kontrolü altındaki Bingazi’den çok sayıda askeri birliği Trablus çevresine sevk ediyor.
Trablus’a saldırılarının komuta edildiği güneydeki Giryan kentinin kaybedilmesi üzerine Hafter güçlerinin saldırıları komuta edileceği merkez arayışları da devam ediyor.
Tarhuna ve Beni Velid
Hafter güçleri, Trablus’a saldırıların koordine edileceği merkez konusunda iki seçeneğe sahip. Buna göre, başkentin güneyinde, Giryan kentinin doğusunda yer alan Tarhuna kenti, saldırılar için komuta merkezi olabilir. Ancak, Tarhuna kentinde bulunan ve çatışmalarda tarafsız bir tutum sergileyen 9'uncu Tugay’ın izleyeceği siyaset endişelere neden oluyor. Zira 9'uncu Tugay'ın Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile görüşmeler yürüttüğü biliniyor.
Beni Velid ise Trablus’un güneydoğusunda yer alıyor. Bir sivil havaalanını da bünyesinde barındıran 90 bin nüfuslu kent, ülkenin batısındaki en büyük kabilelerden biri olan El-Varfle’ye de ev sahipliği yapıyor.
El- Varfle Kabilesi, 2012 yılında Mısrata güçleri karşısında ağır bir yenilgi aldıktan sonra iç çatışmalarda tarafsızlığını açıklamıştı. Kabile, hâlihazırda da tarafsızlık politikasını devam ettiriyor. Yerel kaynaklar Hafter güçlerinin yanlarına çekmek için büyük çaba sarf ettiği kabilenin Hafter lehine taraf değiştirmesinin çatışmalara etki edebileceğini belirtiyor.
UMH’den tehdit
Kentte bulunan Beni Velid Havaalanı’ndan sivil uçuşların yapıldığı biliniyordu. Ancak UMH, Hafter güçlerinin bu havaalanını askeri amaçlarla kullandığı için hedef olabileceği uyarasında bulundu. UMH'ye bağlı batı güçleri komutanı Tümgeneral Usame Cuveyli de yaptığı açıklamada havaalanını vurmakla tehdit etti.
Yerel kaynaklar, Hafter güçlerinin Beni Velid Havaalanı’ndan Trablus saldırısına lojistik destek sağladığı yönünde güçlü emareler olduğunu belirtirken, saldırıların başlamasının ardından havaalanının insansız hava araçlarının (İHA) konuşlandırıldığı bir merkeze dönüşeceğini aktarıyor.
.jpg)
Aşiretlerin itirazları yükseliyor
Trablus’a 4 nisanda başlatılan saldırılarda, Hafter’e ülkenin güneyindeki aşiretlerin destek verdikleri biliniyor. Ancak saldırıların başarısız olması, stratejik önemdeki Giryan’da Hafter güçlerinin hezimete uğraması, kabileleri de düşünmeye itti.
Özellikle El-Tavarık ve El-Hasavina kabilelerinin, Hafter’in saldırılar için kendilerinden asker talebini reddetmesi bekleniyor. Öte yandan bazı kabile liderlerinin de Hafter’e haber gönderdiği ve kendisiyle anlaşmalarının sadece lojistik destek üzerine olduğunu, asker göndermelerinin söz konusu olmadığını söylediği aktarılıyor.
Yerel kaynaklar, kabilelerin Hafter’in ülkenin güneyine hakim olması için destek verdiklerini ancak diğer bölgeleri ele geçirmek için yaptığı saldırılara destek vermek istemediklerini kaydediyor.
Hafter'in destek hatları kesildi
UMH'ne bağlı Tümgeneral Usame Cuveyli komutasındaki batı güçleri, Giryan'ın ardından Trablus'a saldırılarda daha önemli hale gelen Tarhuna kenti ile Cefra hava üssünden gelen yardımların ulaştırıldığı Şuveyrif arasındaki bağlantı yollarını kestiği belirtiliyor.
Güneydeki Marzuk kentinde çatışmalar
Libya’nın başkenti Trablus çevresinde çatışmalar devam ederken, ülkenin güneyindeki Marzuk kentinde aşiretler arasında çatışmalar yaşanıyor. UMH kentte yaşananlardan Halife Hafter’i sorumlu tutuyor.
Halife Hafter güçlerinin kontrolü altında bulunan Marzuk kenti, El-Tabu ile El-Ahali aşiretleri arasında çatışmalara sahne oluyor. Şuana kadar yaşanan çatışmalarda onlarca kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Kaynak: Libyaalkhabar, Al Arabi Al Jadeed, AA
2.8ºC
Ankara
