Katar merkezli Al Jazeera Televizyonu'na açıklamada bulunan Hamdan, Gazze Şeridi'nde yaşananların Filistin halkına yönelik soykırımın ileri bir aşaması olduğunu ve uluslararası toplumun bunu durdurmak için kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.
Hamdan, "Saldırıların durması için BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, bölgedeki ülkeler, Arap ve İslam ülkeleriyle bir dizi temasta bulunduk. Öyle sanıyorum ki, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) gerçek bir sınavla karşı karşıya. Bazı taraflardan BMGK'yi toplantıya çağırmak için çalışma konusunda olumlu cevaplar aldık." dedi.
İsrail basınında yer alan "Generaller Planı"na da değinen Hamdan, İsrail'in, bu planı, halkın duygularını okşamak ve ordudaki komutanları hoşnut etmek için başlattığını söyledi.
Bu planın, ölüm yağdırarak ve aç bırakarak Gazze'nin kuzeyini boşaltmayı hedeflediğine, bu amaçla ay başından bu yana temel ihtiyaç maddelerinin girişinin durdurulduğuna, su kuyuları, hastaneler ve yerleşim yerlerinin bombalandığına işaret eden Hamdan, "İsrail, kuzeydeki halkın bir kısmını güneye sürmeye çalışıyor ve uluslararası hukuka aykırı olsa bile acımasız bir şekilde ateş gücünü kullanıyor. Bununla da Gazze'de başarısız olan bir ordu için başarı portresi çizmeyi amaçlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'deki "Ynet" haber sitesinin 4 Eylül'deki haberinde, ordudaki eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanan ve onlarca eski rütbeli subay ile generalin katkı sağladığı bir plandan bahsedilmişti.
"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, bunun ardından bölgenin kuşatılmasını ve silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanmasını içeriyor. Gazze'nin kuzeyinde 7 Ekim itibarıyla başlatılan saldırı, abluka ve tahliye sürecinin bu plan kapsamında gerçekleştirildiği düşünülüyor.