Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, alınan kararı, "İsrail'in Filistin ve Arap kimliğine karşı açtığı savaş kapsamında Müslümanların kutsallarına yönelik bir saldırı" şeklinde değerlendirdi.
Kasım, uluslararası kuruluşlardan, İsrail'e, kutsallara yönelik saldırılarına son vermesi ve dini ritüellerini yerine getirmek isteyen Filistin halkına saygı duyması için baskı yapmasını istedi.
İslami Cihad Hareketi de yaptığı yazılı açıklamada, Harem-i İbrahim Camisi’nin kapatılmasını, "sistematik terörizm" olarak nitelendirdi.
Alınan kararın, kutsalları hedef alan siyonist projenin bir parçası olduğu aktarılan açıklamada, İsrail'in bu politikalarıyla mücadele için camilerde namaza devam etmek ve İsrail'in kararlarına meydan okumak gerektiği kaydedildi.
Harem-i İbrahim Camisi Müdürü Hıfzı Ebu Suneyne dün, İsrail'in Kovid-19'u bahane ederek Harem-i İbrahim Camisi’ni 10 gün süreyle kapattığını ve bu kararı reddettiklerini söylemişti.
İsrail, 2020'de Harem-i İbrahim Camisi'nde ezana 634 kez engel oldu
Ebu Suneyne 4 Aralık'ta yaptığı açıklamada da İsrail'in, 2020 boyunca Harem-i İbrahim Camisi’nde 634 kez ezan okunmasını engellediğini ifade etmişti.
Müslümanlara göre Harem-i İbrahim Camisi, Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki Mescid-i Nebevi ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dan sonraki en kutsal dördüncü cami sayılıyor. Cami, Yahudi inancına göre ise Mescid-i Aksa’da olduğuna inanılan “Süleyman Mabedi”nden sonra yeryüzündeki en kutsal mabet kabul ediliyor.
Harem-i İbrahim Camisi, Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin 25 Şubat 1994'te 29 Müslüman'ı öldürdüğü katliamın ardından kapatılmış ve yeniden açıldığında çoğu Yahudilere tahsis edilecek şekilde ikiye bölünmüştü.
UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi, 2017'de Harem-i İbrahim ve caminin içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin "Filistin'e ait tehlike altındaki dünya mirası" olarak Dünya Miras Listesi'ne eklenmesine karar vermişti.