Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, BM ve uluslararası insan hakları örgütlerinin, İsrail'in, "Doğu Kudüs'te ve 1948'de işgal edilen topraklarda yaşayan yüzlerce Filistinlinin, evlerinden ve beldelerinden zorla sürülmesini" öngören ırkçı kararını uygulamasını engellemesi gerektiği belirtildi.
Bu adımın "Filistinlilerin zorla sürülerek kendi topraklarından tasfiyesine yönelik bir planın uygulanması" olduğu ifade edilen açıklamada, İsrail'in etnik temizlik suçu işlemesini önlemek ve yöneticilerini halka, toprağa ve kutsal mekanlara karşı devam eden suçlarından sorumlu tutmak için önlemler alınması çağrısında bulunuldu.
İsrail ordu radyosunun haberinde, Tel Aviv yönetiminin, Şubat 2023'te çıkarılan vatandaşlık kanununda yapılan düzenlemenin ardından İsrail vatandaşı yüzlerce Arap ile Doğu Kudüs'te "daimi ikamet" statüsüne sahip Filistinlileri, Batı Şeria'ya sürmeye hazırlandığı öne sürülmüştü.
Haberde, Terörizme Karşı Ekonomik Savaş Otoritesi'nin, İsrail ordusu ve İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) desteğiyle, Filistin yönetiminin "teröristlere" (serbest bırakılan Filistinli esirler) aktardığı paralarla ilgili bir istihbarat raporu hazırladığı belirtilmişti.
Raporun, Şubat 2023'te çıkarılan ve Filistin yönetiminden mali destek alanların vatandaşlıktan çıkarılmasını öngören kanunun uygulanması için hazırlandığı ifade edilmişti.
İlk etapta 18 kişinin sınır dışı edilmesinin beklendiği, bunun için kararın, İçişleri Bakanı'nın imzası ile Adalet Bakanı'nın onayından geçmesi gerektiği, sürülecek kişilerin ise kararı mahkemeye götürmek için yalnızca bir haftalarının bulunduğu kaydedilmişti.
İsrail Meclisi, 15 Şubat 2023'te, terör suçlamasıyla tutuklanan İsrail vatandaşı Filistinlilerin, eylemlerine destek olarak Filistin yönetiminden para almaları durumunda vatandaşlıklarının iptal edilmesine imkan tanıyan yasa tasarısını onaylamıştı.