Beşşar Esed rejimi, 4 Nisan 2017'de Suriye'nin kuzeyinde, askeri muhaliflerin kontrolündeki Han Şeyhun beldesine kimyasal silah saldırısı düzenledi.
İdlib'e bağlı belde, daha önce de birçok kez hava saldırısına uğramıştı.
Yerel saatle 06.00 civarında düzenlenmesi sebebiyle Han Şeyhun sakinlerinin büyük kısmı, saldırıya uykuda yakalandı.
Muhaliflerin gözlemevi görevlileri, rejime ait Şayrat Hava Üssü'nden kalkan uçakların saldırısını rapor etti ancak ilk etapta bunu, her zamanki hava saldırılarından biri sandı.
Ancak belde merkezine düşen bombanın yangın çıkarmaması, etkilenenlerde kan ve yara izi görülmemesi, saldırının kimyasal gazla yapıldığını kısa sürede ortaya çıkardı.
Saldırıya hazırlıksız yakalanan Sivil Savunma görevlilerinin bir kısmı da kurtarma çalışmaları sırasında gazdan etkilendi.
O dönem Anadolu Ajansı'na (AA) serbest muhabirlik hizmeti veren Abdulrauf Kantar, olay yerine ulaştığında yerde göz alabildiğine ölen ya da can çekişen insanın yattığını anlatmış, bir süre sonra kendisi de gazdan etkilenmişti.
Rejim ve destekçileri, saldırıyı muhaliflerin yaptığı, vurulan yerin silah deposu olduğu gibi iddialar ortaya attı.
Vurulan yerin sivil yerleşim olduğu görüntülendi
Olayın ertesi günü Han Şeyhun'a giren AA ekibi, beldede hiçbir askeri noktanın ya da deponun olmadığını, bombanın düştüğü noktada yalnızca hububat silolarının bulunduğunu görüntüledi.
Han Şeyhun saldırısında 100'den fazla sivil öldü, 500'den fazla sivil gazdan etkilendi. Etkilenen sivillerden durumu kritik olanlar Türkiye'ye getirilerek tedavi edildi.
Saldırıdan 3 gün sonra 7 Nisan'da ABD, rejimin Şayrat Hava Üssü'nü füzelerle vurarak sınırlı bir müdahalede bulundu.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ), 19 Nisan'da kurbanlardan alınan kan ve idrar numunelerini incelemesi sonucunda olayda sarin gazı tespit ettiklerini açıkladı.
BM ve KSYÖ, katliamdan rejimi sorumlu tuttu
Haziran 2017'de kimyasal silah katliamına ilişkin tanık ifadeleri ve görsellerin yer aldığı dosyayı, KSYÖ, Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) teslim etti.
Birleşmiş Milletler ile KSYÖ ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017'de rejimi, Han Şeyhun katliamından sorumlu tuttu ve ilgili raporu BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sundu.
JIM'in kararı, tek başına katliamın sorumlularının UCM'de yargılanmasına yetmediği için rejime henüz herhangi bir yaptırım uygulanmadı.
Suriye'nin UCM üyesi olmaması nedeniyle rejimi BMGK'nin UCM'ye sevk etmesi gerekiyor. Henüz BMGK'de böyle bir adım atılmazken Esed rejimi kimyasal silaha başvurmaya devam ediyor.
Kaynak: AA