Hindistan'ın NDTV kanalının haberine göre, saldırıdan sorumlu olanların büyük hata yaptığını ifade eden Modi, "Teröristler ve destekçileri çok ağır bedel ödemek zorunda. Bu saldırıya gerektiği gibi karşılık vereceğiz." dedi.
Paramilis konvoyunu hedef alan terör saldırısından komşu ülke Pakistan'ı sorumlu tutan Narendra Modi, "Komşu ülkemiz, bu tür terör saldırılarının bizi zayıflatabileceğini sanıyor, ancak planları gerçekleşmeyecek." ifadesini kullandı.
Diğer yandan Başbakan Modi, ülkede teröre karşı mücadelede hükümet güçlerine "tam yetki" verildiğini söyledi.
Pakistan Modi'nin suçlamalarını reddetti
Narendra Modi'nin suçlamalarını reddeden iktidardaki Pakistan Adalet Hareketi (PTI), Hindistan'daki iktidar partisinin Pakistan'ı, ülkede yaklaşan seçimlerde siyasi kazanım elde etmek için suçladığını savundu.
PTI'nın önde gelen isimlerinden Naimül Hak, "Hindistan'ın dünkü olayla ilgili Pakistan'a yönelik suçlamaları, seçim kampanyasının bir parçası." değerlendirmesinde bulundu.
Hak, Keşmir'deki şiddetin, "Keşmir'deki Hint işgal güçlerinin barbarlığının sonucu olduğunu" söyledi.
ABD saldırıyı kınadı
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise Cammu Keşmir'de güvenlik güçlerini hedef alan terör saldırısının "en güçlü şekilde kınandığı" bildirildi.
Açıklamada, ABD'nin, terörün her türlüsü ile mücadele konusunda Hindistan Hükümeti ile çalışmaya "tereddütsüz kararlı olduğu" vurgulandı.
Beyaz Saray basın biriminden yapılan açıklamada, "ABD, Pakistan'ı, topraklarında faaliyet gösteren ve tek gayesi bölgede kaosu, şiddet ve terörü yaymak olan tüm terörist gruplara sağladığı desteğe ve güvenli bölgeye derhal son vermeye çağırıyor." ifadesini kullanıldı.
Pakistan'dan Cammu Keşmir'deki terör saldırısına kınama
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Dünyanın neresinde olursa olsun şiddetin her türlüsünü kınadık." ifadeleri yer almıştı.
Saldırı için "endişe verici" tanımlaması yapılan açıklamada, "Hint medyasında yer alan ve soruşturma yapmaksızın saldırıyla Pakistan'ı ilişkilendirmek isteyen imalı sözleri de reddediyoruz." değerlendirmesine yer verilmişti.
Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde dün paramilis konvoyunu hedef alan bombalı saldırıda 44 asker ölmüş, 20 asker de yaralanmıştı.
Hindistan basınında yer alan haberlerde, Merkezi Yedek Polis Gücü (CRPF) personelinin olduğu konvoyda 70 aracın bulunduğu bilgisi paylaşılmıştı.
Yerel basındaki haberlerde saldırının sorumluluğunu Ceyş-i Muhammed Örgütünün üstlendiği belirtilmişti.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, saldırıyla ilgili "alçakça ve korkakça" ifadesini kullanmıştı.
Hint yetkililer bunun, Cammu Keşmir'de son 30 yıldır düzenlenen en kanlı saldırı olduğunu ifade etmişti.
Keşmir sorunu
İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi Hindistan ile birleşmeye karar verdi. Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde bulunuyor. Bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim durumda. Hindistan ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu tek eyalet özelliği taşıyor. Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" olarak iki özerk bölge statüsü verdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan ise BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını istiyor.
Kaynak: AA
5.3ºC
Ankara
