Hindistan'da merkezi hükümet yayımladığı kararnamede, Ulusal Kara Yolu'nun Cammu Keşmir'den geçen kısmının, yerel parlamento seçimleri süresince haftanın belirli günlerinde yalnızca Hint güvenlik güçleri tarafından kullanılacağını belirtti.
Kararnamede, "Parlamento seçimleri süresince güvenlik güçlerine ait konvoylara yönelik herhangi bir intihar saldırısı ihtimaline karşı tedbir olarak, Ulusal Kara Yolu'nun Srinagar ve Cammu bölgeleri arasındaki kısmı, haftanın belirli günlerinde güvenlik güçlerine tahsis edilmiştir. Söz konusu günlerde sivil araçların kara yoluna girmesine izin verilmeyecektir" ifadeleri yer aldı.
Yasağın 31 Mayıs'a kadar geçerli olacağı ifade edildi.
Yasak, Cammu Keşmir halkında tepkilere yol açtı. Hint yanlısı olarak bilinen eski Cammu Keşmir Başbakanı Mehbuba Müfti, sosyal medya sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı paylaşımda, "Benim bildiğim burası demokrasiyle idare ediliyordu, meğer olağanüstü hal diktasıymış. Keşmir'i savaşın eşiğine getiren merkezi hükümet, anlaşılan bunun bedelini tüm Keşmirlilere ödetmeye kararlı" yorumunu yaptı.
"İsrail'den ödünç alınma bir taktik"
Keşmirli yazar Mirza Vahid de konuyla ilgili Twitter'da yaptığı paylaşımda, "Bu, İsrail'in Filistinlilere uyguladığı gülünç baskı ve dışlama rejiminin kullandığı taktiklerden ödünç alınmışa benziyor" değerlendirmesini yaptı.
Hindistan-Pakistan gerilimi
Karar, Cammu Keşmir'de 14 Şubat'ta polis teşkilatına bağlı milis gücü konvoyuna yapılan ve 44 kişinin öldüğü saldırı sonrası Hindistan ile Pakistan'ı savaşın eşiğine getiren gerilimin ardından geldi.
Yeni Delhi yönetimi, saldırı sonrası sınır ötesinde faaliyet gösteren terör örgütlerini desteklediğini öne sürerek Pakistan'ı suçlamış, saldırıyı kınayan İslamabad yönetimi ise suçlamayı reddetmişti.
Hindistan uçakları, 26 Şubat'ta, 14 Şubat saldırısının sorumlusu olarak görülen terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlemek üzere Keşmir Kontrol Hattı'nı geçerek Pakistan hava sahasını ihlal etmişti. Pakistan'ın saldırılara karşılık vermesinin ardından iki ülke savaşın eşiğine gelmişti.
Keşmir sorunu
İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi. Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde. Bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim. Hindistan ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumunda. Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" olarak 2 özerk bölge statüsü verdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasına sıcak bakmazken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Kaynak: AA
8.6ºC
Ankara
