Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anurag Srivastava, Çin'in iddialarının "abartılı ve savunulamaz" olduğunu belirterek, Hindistan ve Çin'den üst düzey askeri yetkililerin, iki ülke sınırında artan gerilimi ele aldıkları 6 Haziran'daki görüşmede varılan uzlaşmanın ihlali olduğunu söyledi.
Söz konusu görüşmede, her iki tarafın genel durumun sorumlu bir şekilde ele alınması gerektiğine karar verdiğini ve üst düzey yetkililer arasında varılan uzlaşının samimiyetle uygulanması gerektiğini vurgulayan Srivastava, "Abartılı ve savunulamaz iddialarda bulunmak bu anlayışa aykırı." dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, Galvan Vadisi'nin Çin'e ait olduğunu savunurken, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Batı Saha Komutanlığı Sözcüsü Cang Şuili de "Galwan Vadisi bölgesi üzerindeki egemenlik, her zaman Çin'e aittir." ifadesini kullanmıştı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, sınır bölgesinde onlarca askerin haya tını kaybettiği çatışmaya ilişkin, Hindistan'ın barış istediğini ancak kışkırtıldığında uygun cevabı verme kabiliyetine sahip olduğunu belirtmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün açıklamaları
Hint basınına açıklama yapan askeri kaynaklar da 15 Haziran'daki çatışmada, 45 Çin askerinin öldüğünü veya yaralandığını bildirmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao, 16 Haziran'da yaptığı açıklamada, çatışmada ölen ya da yaralanan Çin askeri olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşmamıştı.
Hindistan askerlerinin, iki taraf arasında varılan uzlaşmayı ciddi biçimde ihlal etti ğini, sınırı iki kez yasa dışı biçimde geçtiğini ve Çin personeline provokatif saldırılar düzenlediğini aktaran Cao, bunun iki sınır gücü arasında ciddi fiziksel çatışmayla sonuçlandığını ifade etmişti.
Cao, dün de Çin-Hindistan sınırında yaşanan çatışma için "İki taraf, bu konuyu diyalog ve müzakere yoluyla çözmek, sınır bölgesinde durumu yatıştırmak, barış ve huzuru temin etmek için anlaştı." açıklamasını yapmıştı.
Bölgede gerilimi yükselten süreç
Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Ladakh bölgesinde 15 Haziran'da 20 Hint askerinin ölümüyle sonuçlanan çatışmaya neden olan v e bölgede tansiyonu yükselten süreç, Çin askerlerinin mayıs başında üç noktadan Ladakh bölgesine girmesi, burada çadır ve askeri karakollar kurmasıyla başlamıştı.
Çin askerlerinin, "bölgeden ayrılmaları" yönünde defalarca yapılan sözlü uyarılara aldırış etmediği ifade edilmiş, iki ülke arasında bir diğer tartışma konusu Sikkim eyaletinde de Çin ve Hint askerleri arasında çatışmalar yaşanmıştı.
İki ülke askerlerinin Ladakh bölgesinin doğusunda ve Sikkim eyaletinde karşı karşıya gelmesinin ardından gözler bu bölgeye çevrilmişti.
Öte yandan haziran başında iki ülke dışişleri bakanlığı yetkililerinin sınırda artan gerilimi video konferans yoluyla görüştüğü açıklanmıştı.
Hindistan, anlaşmazlığın barışçıl müzakereyle üstesinden gelinmesi konusunda Çinli yetkililerle hemfikir olunduğunu bildirmiş, Pekin yönetimi de iki ülkenin gerilimin düşmesine ilişkin konsensüse vardığını duyurmuştu.
Çin ve Hindistan arasındaki 3 bin 500 kilometrelik sınır hattının büyük bölümü, iki ülke arasında egemenlik tartışmalarına neden oluyor.
Pekin yönetimi, "Güney Tibet" olarak adlandırdığı Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrek arelik toprakta hak iddia ederken, Yeni Delhi, Aksai Chin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini savunuyor.
Taraflar, uzun yıllardır süregelen görüşmelere rağmen egemenlik ihtilaflarını çözemezken, iki ülke arasındaki gerilim, 2017'de de Çin'in bölgedeki bir sınır yolunu tartışmalı bir platoya uzatmaya çalışması üzerine artmıştı.