Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezinin verilerine göre, yasağın ilk günü 25 Mart'ta havadaki zararlı partikül oranını ölçen PM 2,5 seviyesi yüzde 22 azalırken, azotdioksit (NO2) miktarı da yüzde 15 düştü.
Yeni Delhi'deki Bilim ve Çevre Merkezinin Genel Müdürü Anumita Roychowdhury, yaptığı açıklamada, havadaki kirlilik oranının azalmasını yasak sebebiyle araçların trafiğe çıkmamasına, inşaat faaliyetleri ve fabrikaların durmasına bağladı.
Roychowdhury, yüksek kirlilik olan bölgelerde yaşayan kişilerin salgın süresince daha savunmasız durumda bulunduğunu ifade etti.
Yeni Delhi'de yaşayan ve kronik bronşit şikayeti bulunan Kunal Çopra, havanın daha temiz olduğunu belirterek, nefes alma problemlerinin azaldığını söyledi.
Nehirler daha temiz
Ülkede 3 Mayıs'a kadar sürmesi planlanan sokağa çıkma yasağı nehirlerin su kalitesini de olumlu yönde etkiledi.
Hindular tarafından kutsal kabul edilen Ganj Nehri'nin kirlilikten arındığını yansıtan fotoğraflar, sosyal medya kullanıcıları tarafından sıklıkla paylaşıldı.
Yetkililer, 2 bin 575 kilometrelik Ganj Nehri'nin bazı bölgelerinde suyun yıkanmaya bile uygun olduğunu belirtti.
Delhi Kirlilik Denetim Komitesi, sokağa çıkma yasağı süresince Yeni Delhi boyunca akan Yamuna Nehri'nin su kalitesinin iyileştiğini açıkladı.
Öte yandan, sivil toplum kuruluşu Sweccha'nın kurucusu Vimlendu Jha, sokağa çıkma yasağının ana kirlilik kaynaklarını açıkça gösterdiğini söyledi.
Hükümetlerin onlarca yıl yapamadığını sokağa çıkma yasağının birkaç haftada başardığını vurgulayan Jha, yetkililerin sokağa çıkma yasağı süresince elde edilen verileri incelemesi gerektiğinin altını çizdi.
Hindistan'da her yıl kava kirliliğine bağlı sebeplerden 2 milyonun üzerinde kişi hayatını kaybediyor.
Ülkede COVID-19 vaka sayısı 20 bin 178'e yükselirken, salgın sebebiyle 645 kişi yaşamını yitirdi.