Hollanda'da, haham olarak görev yapan Lody van de Kamp ve farklı üniversitelerde ders veren akademisyen Erwin Sengers, ülkede 1 Ağustos'ta yürürlüğe giren "burka yasağı" yasasını eleştirdi.
Van de Kamp, bu yasağın ülkede kutuplaşmış bir toplumda Müslümanları daha da toplumun kenarına iteceğini belirterek, "Burka yasağı, İslam'ın ayrımcılık yapılarak haksız yere tehdit ve Batı değerlerine tehlike oluşturduğu algısını onaylıyor. Hükümet, bu yasakla adeta İslam'ın terör ve tehditle bağlantısı olduğu yalanının altını çiziyor" dedi.
Burka yasağıyla, sivil halkın burkalı kadınlara karşı müdahale edebilme hakkı olduğu çağrısının da yapıldığına dikkat çeken van de Kamp, "Ülkede 'sivil müdahale' ve 'toplumdan arındırma' gibi kavramlar kullanılmaya başlandı bile.
Hollanda'da kutuplaşma o kadar güçlü ki burka yasağı, aşırılık ve ırkçı eylemlere neden olabilir. Bu tür aşırılık, kısa sürede toplumda normal hale gelecektir." diye konuştu.
Van de Kamp, toplumda ötekileştirilen kişilerin temel özgürlüğüne bu kadar basit şekilde saldırılmasının ürkütücü olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu durum bize Hollanda toplumunun İkinci Dünya Savaşı'ndaki her türlü alanda başarısız olduğu dönemde, dramatik etkileri olan temel özgürlüğe yapılan saldırıyı hatırlatıyor. Bu dönem yaşananların daha da kötüsünü yaşamamak için kalan az örneklerden birisidir.
'Sivil müdahale' ve 'toplumdan arındırma' kavramları korkunç bir zamandan (İkinci Dünya Savaşı) kalma kavramlar. Bir daha hiç kullanmamak üzere bunlardan çok uzak durmamız lazım. Tarih kendini tekrarlamaz, tarih tekrarlanır. Ülkede yoksa tarih dersi müfredattan mı çıkarıldı?"
Bu yasayı uygulamak isteyen Hollandalılardan utanıyorum"
Ülkede geçen sene burka yasağına tepki göstermek amacıyla diploma töreninde kar maskesi takan Akademisy en Erwin Sengers de "burka yasağı" yasasını uygulamak isteyen Hollandalılardan utandığını söyledi.
Sengers, önceden uygulanan karşı tepkilerin, sosyal baskı etkisinden dolayı burka yasağının gelmesini engelleyemediği için üzgün olduğunu belirterek, "Hollanda'da her türlü çeşitlilik ifadeleri için hoşgörü talep ediyoruz fakat az sayıda kadının kendi isteğiyle giydiği burkaya bu hoşgörüyü göstermiyoruz. Seçici hoşgörülük, hoşgörü değildir." dedi.
İnsanların sadece görünüşüyle değil davranışıyla yargılanması gerektiğine vurgu yapan Sengers, şunları söyledi:
"Bu zamana kadar benim bildiğim burkalı bir kadın, problem oluşturacak hiçbir olayda bulunmadı. Bu yasayı uygulamak isteyen Hollandalılardan utanıyorum. Eğer bir kişiyi kendi isteğine karşı farklı giyinmeye zorluyorsan, işte o zaman ayrımcılık yapmış olursun. Uluslararası Af Örgütü de bunu aynı şekilde görüyor."
Hollanda'da burka yasağı yürürlükte
Hollanda İçişleri Bakanlığınca yapılan yazılı açıklamada, 1 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe giren "burka yasağı" kapsamında, kişilerin eğitim ve sağlık sektörü, toplu taşıma araçları ve devlet dairelerinde yüzlerini tanınmayacak şekilde tekstil, maske veya kask gibi unsurlarla kapatmasının yasaklandığı bildirilmişti.
Hollanda basınında çıkan haberlerde, burka yasağına uymayanların en az 150 avro para cezasına çarptırılacağı belirtilmişti.
Ülkede Müslümanların kurduğu Nida partisi, iki hafta önce burka yasağı kapsamında verilecek cezaları üstleneceklerini duyurmuştu.
Hollanda'da İslam ve yabancı karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, yasanın yürürlüğe girdiği gün sosyal medyadan, "Burka yasağı yürürlüğe girdi. Şimdi bir sonraki adım için çalışmaya başlayabiliriz. Hollanda'da başörtüsü yasağı." pay laşımında bulunmuştu.
Burkalı kadınlara "sivil müdahale" endişesi
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Algemeen Dagblad, bu hafta burka yasağına ilişkin haberinde, halkın, burkalı bir kadından rahatsız olması halinde sözlü ve fiziki müdahale hakkına sahip olduğunu yazmıştı.
Haberde, bu hakkın, Hollanda Ceza Kanunu'nun, "halkın, bir kişinin suç işlediğine şahit olması durumunda fiziki müdahalede bulunabileceğini" öngören 53. maddesi kapsamına girdiği ve burka yasağının da bu kapsamda değerlendirileceği ileri sürüldü.
Ülkede başta Müslümanlar olmak üzere çok sayıda ki şi sosyal medyadan, bu madde doğrultusunda sivillerin müdahale hakkından ve gazetenin haberiyle adeta Müslümanları hedef göstermesinden rahatsız olduklarını belirtmişti.
Uluslararası Af Örgütü Hollanda Şubesi de bu hafta sosyal medyadan, kadınların giyimlerinde seçme özgürlüğüne sahip olduğunu belirterek, söz konusu yasağa karşı olduklarını duyurmuştu.
Hollanda Danıştayı yasayı tavsiye etmiyor
"Din özgürlüğünü kısıtladığı" gerekçesiyle Hollanda Danıştayınca tavsiye edilmeyen yasa, 2016'da Temsilciler Meclisince çoğunlukla kabul edilmişti.
Hollanda Senatosu da geçen sene, uzun süredir üzerinde tartışılan tasarıyı onaylamıştı.
Amsterdam, Rotterdam ve Utrecht belediye başkanları geçen yıl, yasayı uygulamayı düşünmediklerini açıklamışlardı.
Kaynak: AA