Hollanda'da 15 Mart'ta yapılacak genel seçime sayılı günler kala, halkın aşırı sağa yönelmesi siyasetçilerin söylemlerini agresifleştirirken, İslam ve Müslüman karşıtı açıklamalarda bulunan Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in seçimlerden birinci çıkma ihtimali, merkez partileri de Wilders'in çizgisine çekiyor.
Amsterdam Üniversitesinde Prof. Dr. Reinder Ruard Ganzevoort, ülkedeki siyasi partilerin, popülist kaygılarla İslam hakkında negatif söylemler kullandığını, bunun da toplumda ayrışmaya neden olduğunu belirterek, "Tam aksine birbirimize pozitif yaklaşarak birleştirici olmamız lazım." dedi.
"Oy kaygısıyla üretilen siyaset geçici"
Hollanda Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Turan Atmaca, seçim arifesindeki ülkede, parti liderlerinin popülizm yaparak oy toplama peşinde olduğunu ve ırkçı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in seçimden galip çıkma ihtimalinin diğer partileri de aşırı sağ söylemlere sevk ettiğini dile getirdi.
Atmaca, oy kaygısıyla üretilen siyasetlerin geçici olduğunu kaydederek, "Buna karşı en güzel cevap, Türk kökenli seçmenlerin 15 Mart'ta sandığa gitmesi ve parlamentoda bizleri en iyi temsil edecek kişilere oy vermesidir." diye konuştu.
"Aşırı söylemler kolayca oya tahvil edilebiliyor"
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Fatih Okumuş Hollanda'daki gelişmelerin Avrupa'dan ve dünyadan bağımsız olmadığını belirterek, "Dünyada ve Avrupa'da esen popülist rüzgarlar sertleşmeye devam ediyor. Aşırı söylemler seçimlerde kolayca oya tahvil edilebiliyor. Merkez partiler de oylarının aşırı sağa kaymasından korkarak aynı söylemleri farklı tonda tekrar ediyor." dedi.
Hollanda İslam Federasyonu (NIF) Başkanı Mehmet Erdoğan da PVV lideri Wilders'in Müslümanlar ve camilere karşı söyleminin kamuoyunda rağbet gördüğünü ifade ederek, "Wilders'in Hollanda halkını arkasına alması diğer partileri oy uğruna kendi değerlerini bırakarak onunla aynı siyaseti uygulayıp, parti programlarını bile onun çerçevesinde belirleyecek hale getirdi." değerlendirmesinde bulundu. AA