Lam, haftalık basın toplantısında, şüphelilerin Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısını protesto için başlayan, tasarının geri çekilmesinin ardından "demokratik reform" talebiyle devam eden gösterilerin ekonomiye etkisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Protestoların kent ekonomisini olumsuz etkilediğini ifade eden Lam, "Eğer bu çeyrekteki büyüme de önceki çeyreğin altında kalırsa ekonomi üst üste ikinci kez küçülmüş olacak. O zaman teknik olarak durgunluğa girdik demektir. Böyle olursa 2019 yılında negatif büyümeyle karşılaşacağız." diye konuştu.
Lam, ekonomik sorunların giderilmesi için kentte yeniden huzurun sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Ne yazık ki isyancılar, pazar günü ve dün gece yine bazı bahanelerle şiddete başvurdular." dedi.
Hükümetin şiddete başvuran protestocuların taleplerini karşılamasını çözüm olarak görmediğini belirten Lam, "Şiddetle baş edip buna son vermediğimiz takdirde başlattığımız siyasi diyaloğu sürdüremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Protestocu aktivistin seçime girmesine engel
Öte yandan, Hong Kong'daki protestoların öncülerinden, 2014'teki "Şemsiye Devrimi" protestolarını örgütleyen eski öğrenci lideri Joshua Wong'un 24 Kasım'da düzenlenecek belediye meclisi seçimleri için yaptığı adaylık başvurusu, seçim kurulu tarafından reddedildi.
Wong, seçim kurulu yetkilisinin adaylık başvurusunun reddedildiğini bildiren mektubun fotoğrafını kişisel Twitter hesabında paylaştı.
Seçim kurulu yetkilisinin, mektupta "kendi kaderini tayin hakkı" fikrini benimsemesinin Hong Kong'un bağımsızlığını da içerdiği, dolayısıyla Hong Kong'un kuruluşunu düzenleyen Temel Yasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle adaylığının reddedildiği bildirdiğini aktaran Wong, seçim yetkilisinin adaylık mülakatında verdiği yanıtları çarpıttığını, adaylığının engellenmesinin siyasi bir karar olduğunu savundu.
Çin yönetiminin, Hong Konglu yetkilileri adaylar hakkında siyasi değerlendirme yapmaya zorladığını ileri süren Wong, "Beni adaylıktan alıkoyma kararı açıkça siyasi gerekçeyle verilmiştir. Ancak bu baskılar işe yaramayacak. Daha fazla sayıda Hong Konglu sokaklara çıkarak ve seçimlerde oy kullanarak tepkilerini gösterecekler." ifadelerini kullandı.
Hong Kong'daki protestolar
Hong Kong yönetimi, "şüphelilerin Çin anakarası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini arttırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmişti.
Tasarının geri çekilmesinin ardından protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemlerine devam ediyor.
Protestocular, protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını talep ediyor.
Protestolar, zaman zaman göstericilerle polis ya da karşıt görüşlüler arasında çatışmalara sahne oluyor.
Kaynak: AA