Elektrikli testere ve ip kullanarak yüz tanıma kulelerini yıktılar, parçalarına ayırıp çöpe attılar.
Hong Kong'da iade yasası nedeniyle başlayan, daha sonra hükümet ve Çin karşıtı protestoya dönüşen gösteriler devam ediyor.
Reuters tarafından elde edilen bir videoda geçtiğimiz hafta sonu protestocuların yüz tanıma kulesi olduğunu söyledikleri elektrik direğini yıktığı ve parçalarına ayırdığı görüldü.
Kowloon yarımadasının doğusundaki Kwun Tong'un banliyösünde yapılan bir gözetim karşıtı gösteri sırasında beşten fazla akıllı lamba kullanılamaz hale getirildi.
Yetkililer, lamba panolarının herhangi bir yüz tanıma fonksiyonuna sahip olmadığını ve sadece hava kalitesini ve trafiğini izlemek için kullanıldığını iddia etti.
Çin'in "Dijital Çin Seddi" Hong Kong'da işlemiyor
Ülkenin milyarlarca dolar yatırım yaptığı ve ülkede "kör nokta" bırakmadan izleme teknolojileri ile sanal dünya hakimiyeti, protestoların yoğun olduğu Hong Kong'da henüz etkili durumda değil.
Çin’de ülke dışında faaliyet gösteren internet sitesi ve mobil uygulamalara girmek için genellikle Sanal Özel Ağ (VPN) uygulamalarını telefon, tablet ve bilgisayarlara kurmak gerekiyor.
Ülke içindeki fotoğraf ve video gibi görsel materyallerin Çin dışındak i sitelere transferi kontrol edilirken, söz konusu sistem ile dünya genelinde kullanılan sosyal paylaşım ve mesajlaşma uygulamalarına erişim ise sınırlanıyor.
Ülkedeki önemli hükümet toplantılarının olduğu günlerde, internet üzerindeki veri trafiğine uygulanan kısıtlama nedeniyle VPN aplikasyonlarının işlevleri durma noktasına geliyor.
İnternet trafiğini yöneten bu sisteme Pekin yönetimi tarafından Çin Seddi anımsatılarak "Dijital Çin Seddi” adı veriliyor ancak sistem Hong Kong’da işlemiyor.
Protestocular internet üzerinden canlı yayınlarla ilgiyi diri tutuyor
Çoğunluğunu lise ve üniversitelerde okuyan gençlerin oluşturduğu protestolarda göstericiler, "Telegram, Facebook, Whatsapp, Twitter" gibi sosyal paylaşım ve mesajlaşma uygulamalarında kurulan ve üye sayılarının on binleri bulduğu mesaj gruplarından organize oluyor.
Yüz binlerce kişinin aktif olarak kendini gösterdiği söz konusu uygulamalarda gösteri tarihleri ve yerleri ilan edilirken, diğer yandan protestonun propagandası yapılıyor, yerel hükümet ve Çin hükümetine karşı gösterilen tepkinin "haklı ve mantıklı olduğu" savunuluyor.
Bu uygulamalarda kurulan canlı yayın uygulamalarıyla protestoya katılan kişilerin ilgisi sürekli diri tutulmaya çalışılırken, söz konusu protestoların 2014’te düzenlenen “şemsiye devrimleri” protestolarının devamı olduğu fikri işleniyor.
İnternetin Çin tarafından denetim altına alınamadığı bölgede, protestocu gruplar kimliklerini açığa vurmamak için çeşitli aparatlarla yüzlerini kapatıyor. Gaz maskesi, kask, şapka, hastaların kullandığı tıbbi maskeler ve sporcu kaskları gibi ekipmanlarla yüzler gizlenmeye çalışılıyor.
Sosyal medya savaşında Çin hesaplarına kısıtlama
Dışişleri Bakanlığı, Hong Kong ve Makao İşleri Ofisi gibi makamlar üzerinden Hong Kong’daki protestolara tepkisini koyan Pekin yönetimi, protestocuların aktif olarak kullandığı sosyal medya alanlarında ise propaganda savaşı veriyor.
Çin tarafından protestolara yönelik kontrol edildiği belirlenen sosyal medya hesapları Facebook, Youtube ve Twitter tarafından siliniyor.
Bu hafta içinde ilgili şirketler Çin devlet medyası tarafından kontrol edildiğini açıkladıkları binlerce hesaba yönelik işlem yaptı. Twitter binden fazla hesabı geçici olarak kapatırken, "devlet destekli enformasyon operasyonu" olarak açıkladığı 200 binden fazla hesabın kullanımını ise askıya aldı.
Facebook ise Çin içinden Hong Kong’a odaklı kontrol edilen 7 sayfa, 3 grup ve 5 hesabı kaldırdığını duyurdu. Youtube da Hong Kong hakkında paylaşımda bulunan 200’den fazla kanalı kapattı.
Çin'e iade tasarısı
Hong Kong'da hüküm giyen veya hakkında suçlama bulunan kişilerin Çin'e, Makao Özel İdare Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu.
Tasarı politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong'da halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılara, adil olmayan yargı süreçlerine ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını taşıyor.
Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlan acağından endişe ediyor.
Tasarı askıya alınmıştı
Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, 15 Haziran'da düzenlediği basın toplantısında, tasarının toplumda çok büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını, bu nedenle askıya alındığını açıklamıştı.
Protestolara yol açan yasal düzenleme süreciyle ilgili özür dileyen Lam, tasarının bu yasama döneminde gündeme gelmeyeceğini belirtmişti.
Gösterilerine devam eden protestocuların liderleri ise yasa tasarısı resmi olarak iptal edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade etmişti.
Kaynak: TRT Haber, Reuters, AA