Şüphelilerin Çin'e iade yasa tasarısına karşı haziranda başlayan hükümet ve Çin karşıtı protestoların giderek şiddetlendiği Hong Kong'da aylar süren kaosun ardından merakla beklenen mahalli seçimler için oy kullanma işlemi başladı.
7 milyon 400 bin nüfuslu kentte, bin 90 aday 452 sandalyeli belediye meclis üyeliği için yarışıyor.
Rekor katılım
4,1 milyon Hong Konglu seçmenin kayıt yaptırdığı seçimlerde oy verme işlemi sabah 07.30'da başlarken, sandık önlerinde kuyruklar oluştu. Seçimin ilk saatlerinde gelen rakamlar ise rekor katılımı işaret ediyor.
Hükümet ve milletvekillerinin Pekin merkezi yönetiminin belirlediği adaylar üzerinden seçildiği Hong Kong'da tek "tam demokratik" sandık pratiği özelliği taşıyan yerel seçimin ilk 2 saatinde, 430 bin oy kullanıldı. 2015 yılındaki yerel seçimde ise ilk 2 saatte 120 bin oy kullanılmıştı.
Gösteri ve toplumsal olayların gölgesinde seçim
Seçimler Haziran ayından beri devam eden gösteri ve toplumsal olayların gölgesinde gerçekleşiyor. Hem muhalefet hem de iktidar partileri seçime oldukça önem veriyor. Seçim sonuçları iki tarafın da halk desteğini gözler önüne koyacak.
Seçmenler seçim sonucunun protestoların geleceği için belirleyici olacağını düşünüyor. Bugünkü seçimlerin halkın iradesini ortaya koymasını beklediklerini belirten halk, insanların kararının sonuçları belirlemesi durumunda protestolar için bir neden olmayacağını ve gösterilerin barışçıl şekilde biteceğini ifade ediyor.
Seçimlerin güvenli bir ortamda tamamlanması için özel güvenlik önlemleri alındı. Sandık noktalarında herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet vermemek için görev başında.
Genel seçimde halk sandığa gidemiyor
Milletvekilleri, kabine üyeleri ve hükümet liderinin 1200 kişilik komite tarafından Pekin yönetiminin belirlediği adaylar üzerinden seçildiği kentte, demokrasi savunucuları, bu tek "tam demokratik" sandık pratiğine Pekin'in bölgedeki baskınlığını kırmak adına büyük önem veriyor.
Yerel seçime katılan 1104 adaydan ipi önde göğüsleyenler, temsil ettikleri bölgelerde yaşayan vatandaşlar adına 1200 kişilik komiteye girerek, hükümeti belirlemek üzere oy verme hakkına da sahip olacak.
Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimi tarafından belirlendiği seçim modeli olmak üzere bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Kaynak: TRT Haber / AA