ABD'nin, Çin hükümetine casusluk yapmakla ve ulusal güvenliği tehlikeye atmakla suçladığı tekonoloji firması Huawei, Brüksel'de "Siber Güvenlik ve Şeffaflık Merkezi" kurdu.
Kamu kurumlarına, uzmanlara, kuruluşlara ve tüketicilere iletişim kurma platformu sağlamayı amaçlayan merkez, Huawei'nin siber güvenlik uygulamaları, Ar-Ge çalışmaları ve ürünleri hakkında bilgi sağlıyor.
Açılış töreninde konuşan Huawei Başkan Vekili Ken Hu, merkezlerinin bütün tüketicilerin kullanımına açık olduğuna dikkati çekerek, siber güvenlik merkezleri aracılığıyla, güvenlik standartları ve güvenlik teknolojileri konularında daha yakın iş birliği yapmak istediklerini söyledi.
Ken Hu, dijital dönemde güven inşa edilmesinin önemli olduğunu ve bu konuya daha fazla odaklanacaklarını ifade etti.
ABD'nin Avrupa'ya Huawei tehdidi
ABD, Avrupa ülkelerine Çin teknoloji şirketi Huawei ile iş birliğini durdurma çağrısında bulunmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da Doğu ve Orta Avrupa ülkelerine yaptığı gezilerde, ülkeleri Huawei'ye karşı uyarmış, şirketin faaliyet göstermesine izin veren hiçbir ülkeyle ortaklık kurmayacaklarını söylemişti.
Huawei'nin kurucusu ve başkanı Ren Zhengfei ise ABD'nin yaptırımlarla kendilerini baskı altına alabilmesinin mümkün olmadığını, bunun siyasi güdümlü bir davranış olduğunu açıklamıştı.
Huawei krizi
Huawei'in Mali İşler Direktörü Mıng, İran'a yaptırımları deldiği iddialarıyla, ABD'nin talebi üzerine 1 Aralık'ta Kanada'da gözaltına alınmış ve çıktığı mahkemede kefaletle serbest bırakılmıştı.
Çin ve Kanada ilişkilerinde gerginliğe neden olan Mıng vakasının ardından Pekin yönetimi de Kanada vatandaşı eski diplomat Michael Kovrig ve iş adamı Michael Spavor’u ulusal güvenlik nedeniyle gözaltına almıştı.
Kanada ile Çin arasındaki gerilim artarken, Çin'in Liaoning eyaletinin Dalien kentindeki mahkeme, uyuşturucu kaçakçılığı suçundan 2016 yılında 15 yıl hapse mahkum edilen Kanada vatandaşı Robert Lloyd Schellenberg'in cezasını idama çevirmişti.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada vatandaşının idama mahkum edilmesinden "son derece endişe" duyduklarını söylemiş, bu kararın keyfi olduğunu belirtmişti.
Kaynak: Reuters, AA