Esed rejimi ve destekçileri, Astana formatlı Garantörler Toplantısı'nın düzenlediği 25-26 Nisan'dan bu yana "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" içindeki sivil yerleşimlere hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırdı.
Suriye Müdahale Koordinatörleri adlı yerel sivil toplum kuruluşunun müdürü Muhammed Hallac, söz konusu dönemde en az 6 bin ailenin göç etmek zorunda kaldığını, bunun da yaklaşık 42 bin sivilin göç ettiği anlamına geldiğini söyledi.
Hallac, göç hareketinin sürmesini beklediklerini belirterek, yerinden edilen sivillerin İdlib'in çevresine, Türkiye-Suriye sınır hattındaki Atme kamplar bölgesine, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) gözlem noktalarının yakınına, Zeytin Dalı Harekatı ve Fırat Kalkanı Harekatı ile terörden arındırılan bölgelere sığındığını kaydetti.
En fazla vurulan ve göç veren bölgeler ise şöyle:
- İdlib'in güneydoğusundaki Kensafra beldesi, Bsekla, Has , Termela, Keferin, Abidin, Ureynibe, El Habit, El Mintar köyleri
- Hama'nın kuzey kırsalındaki Kifrenbude ve Latemne ilçeleri
- Hama'nın batı kırsalındaki El Sahır, El İnkavi, El Tüveyne, Eş Uremye, Bab el Taka, El Hüveyz, El Hamra, El Havvaş, El Havice köyleri
- Halep'in batı kırsalındaki Raşidin bölgesi ve Han El Asal ilçesi
25 Nisan'dan bu yana düzenlenen saldırılarda en az 33 sivil hayatını kaybetti, onlarca sivil yaralandı.
Suriye İnsan Hakları Ağı'nın nisan ayı raporunda, Esed rejiminin 127 sivil, Rusya'nın ise hava saldırılarıyla 13 sivili öldürdüğü belirtilmişti.
Bölgedeki durum
Rusya, Türkiye ve İran, Astana anlaşmaları çerçevesinde yaklaşık 4 milyon sivilin barındığı İdlib ili ve çevresini, 5 Mayıs 2017'de "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti.
Söz konusu bölge, büyük ölçüde Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolünde. Bölgede ılımlı muhalifler, yaklaşık 50 bin savaşçıya sahipken Heyet Tahrir Şam ve diğer unsurların yaklaşık 18 bin kişilik gücü mevcut.
Bölge, doğu, batı ve güneyden rejim güçlerince kuşatılmış durumda.
Rejim güçleri, Türkiye ve Rusya'nın ateşkesi güçlendirmek için 17 Eylül 2018'de vardığı mutabakata rağmen "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ndeki saldırılarına devam ediyor.
Esed rejiminin garantörü olan Rusya'nın saldırıları önleme yükümlülüğü bulunuyor.
TSK'nın bölgedeki ateşkesi korumak için kurduğu 12 adet gözlem noktası bulunuyor. Söz konusu noktaların birkaç kilometre karşısında Beşşar Esed rejimi ordusu unsurları ve İran destekli yabancı terörist gruplar konuşlu.
Suriye'nin genelindeki durum
Savaşın 8 yılı geride kalırken, Esed rejimi, müttefikleri Rusya ve İran'ın yardımıyla ülkenin yaklaşık yüzde 60'ında hakimiyeti sağlamış durumda.
Askeri muhalifler ve rejim ka rşıtı silahlı grupların kontrol ettiği alan, ülke topraklarının yaklaşık yüzde 10'una denk geliyor.
ABD destekli terör örgütü YPG/PKK Suriye topraklarının yüzde 28'inde işgalini sürdürürken, DEAŞ, yalnızca Humus çölünde yüzde 2'lik alanı kontrol ediyor.
Kaynak: AA