İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde hasadı başlayan buğday ve arpanın hem veriminde hem de kalitesinde düşüş yaşanıyor. Çiftçiler ise maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor.
İç savaşın sürdüğü ülkede yerel para biriminin aşırı değer kaybı ve dövizin dalgalı seyretmesi ile maliyetleri artan çiftçiler, tarlaların cephe hatlarına yakın olması ve Esed rejiminin zaman zaman saldırlarına maruz kalmalarına rağmen hasada başladı.
Halep'ın batı kırsalındaki Cine köyünde çiftçi Tuka Hasan yaptığı açıklamada, saldırılar ve göç yüzünden bakımsız kalan buğday tarlalarının veriminin düştüğünü söyledi.
Hasan, "Bu yıl buğdayın verimi, göç ve saldırı nedeniyle iyi değil. Yaklaşık 2 ay göç etmek zorunda kaldık. İlaçlama yapamadık. Geri döndüğümüzde iş işten geçmişti." dedi.
Esed rejiminin, tarlalarda hasat yapmak için kullanılan biçerdöverleri hedef aldığını dile getiren Hasan, şöyle devam etti:
"Rejim güçleri bize yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta. İşimiz tehlikeli. Rejim her an saldırı düzenleyebilir. Rejim bu yıl bölgede bulunan buğday tarlaların büyük bölümünü ele geçirdiği için halk un sıkıntısı yaşayacak. Ekmek fiyatı zaten arttı. Bir yandan da tüccarlar tekellik yapıyor. Maalesef bu yıl verim de çok düşük."
Bir diğer çiftçi ve biçerdöver sahibi Abdülhalim Abdülkadir, yakıt fiyatların pahalılığı, verimin düşüklüğü ve ekilen tarlaların bu yıl başında rejimin ele geçirmesi nedeniyle hasat edilememesinin bölgede ekmek fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu söyledi.
İdlib'de durum
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.
Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.
Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi. Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.
Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.
Türkiye ve Rusya, 12 Ocak 2020'de ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü.
Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı, son ateşkes 6 Mart 2020 saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim ve destekçilerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.