Libya’da uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), başkent Trablus’u ele geçirmek için 2 aydan fazla bir süredir saldırı düzenleyen Halife Hafter güçlerinden Trablus’un güneyinde bulunan Giryan kentini aldı.
Giryan, Hafter güçlerinin hem Trablus’a saldırıları yönettiği komuta merkezini barındıran bir kent hem de Bingazi’den destek güçlerinin ulaştığı stratejik bir nokta.
Uzun süren çatışmaların ardından UMH birlikleri, çarşamba günü kentin kontrolünü ele geçirdi. Hafter güçleri, büyük zayiat verdikleri kentten kaçarken, arkalarında UMH birliklerine karşı kullandıkları silahları bıraktı.
Silahlar Birleşik Arap Emirlikleri’ni işaret ediyor
UMH Sözcüsü Muhammed Kanunu’nun açıklamalarına göre, Giryan'da Afrika ülkelerinden getirilerek Hafter güçlerinin yanında savaştırılan 150 milisin yanı sıra, çok sayıda da silah ele geçirildi.
İşte, Giryan kentinde ele geçirilen silahlar:
- ABD yapımı FGM-148 Javelin anti-tank füzesi
- Çin yapımı Norinco GP6 155mm lazer güdümlü topçu silahı
- Çok sayıda BAE yapımı zırhlı araç
- 3 İHA (insansız hava aracı)
Ele geçirilen silahlar arasında en dikkat çekeni ise ABD yapımı anti-tank füzesi: Javelin.
Uzmanlara göre, ABD yapımı Javelin füzeleri Libya’da uzun süredir devam eden savaşta ilk defa görülüyor. Peki, ABD yapımı Javelin füzeleri Hafter güçlerinin eline nasıl ulaştı?
Bu soruya Amerikan The New York Times gazetesi, geçtiğimiz günlerde yaptığı haberinde cevap verdi. Gazete, Javelin füzelerinin, 2008 yılında ABD tarafından Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapılan 155 milyon dolarlık silah satışı kapsamında verildiğini yazdı.
Füzelerin son kullanıcı belgesi ile verildiğinin belirtildiği haberde, ABD Dışişleri Bakanlığının konuyla ilgili soruşturma başlattığı aktarıldı.
2014'ten beri Hafter'e destek veriyorlar
UMH’nin, Giryan kentinde ele geçirilen insansız hava araçlarını, anti-tank füzelerini ve askeri araçları sergilemesi, gözlerin Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) çevrilmesine neden oldu. Ancak BAE'nin bu ülkedeki faaliyetleri yeni değil.
2014 yılından itibaren Halife Hafter güçlerine destek veren BAE’nin şu ana kadar Libya’ya çok sayıda silah ve cephane soktuğu biliniyor. Trablus Başsavcısı Sadık es-Sur, Mayıs 2015’te, BAE adına çalışan bir ajanın yakalandığını ve ajanın üzerinde BAE adına çalıştığına dair çok sayıda belge bulunduğunu açıkladı.
Ses kayıtları ortaya çıktı
Bu olay, Mısır ve BAE’ye ait savaş uçaklarının, Ağustos 2014’te Hafter karşıtı gruplara hava saldırısı düzenlediğinin iddia edilmesinin ardından meydana geldi.
BAE ve Mısır’ın Libya’da çatışan taraflardan Hafter lehine savaşa müdahil olduğunun diğer göstergesi ise Mısırlı muhalif bir kanalda, Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin özel kalem müdürü Abbas Kamil (daha sonra Mısır istihbaratının başına atandı) ile BAE Genelkurmay Başkan Yardımcısı İsa el-Mezrui arasında geçtiği belirtilen ses kaydıyla ortaya çıktı. Ses kayıtlarında, kargo uçakları ile gönderilecek silahların Hafter’e bağlı birliklerden hangisine teslim edileceği müzakere ediliyordu.
(Ses kayıtlarını dinlemek için tıklayın.)
Yine bu dönemde İtalyan La Repubblica gazetesi, İtalya Savunma Bakanlığından bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Tobruk Limanı’na BAE’den yüzlerce zırhlı araç sevkiyatı yapıldığını duyurdu. Gazete bu desteğin, Hafter güçlerine Abu Dabi’deki "Minevra Special Purpose" ve "Ares Security Vehicules" tarafından sağlandığını doğruladığını aktardı.
BAE 2 askeri üs kurdu
BAE’nin Libya’da Halife Hafter’e desteği yalnızca askeri araç ya da savaş uçağı teminiyle sınırlı kalmadı. Hafter güçlerine insansız hava araçları ve helikopterlerle destek vermek isteyen BAE, biri el-Marc kentinin Haruba bölgesinde, diğeri Bingazi kentinin yaklaşık 100 kilometre güneybatısındaki Hadim bölgesinde 2 askeri üs kurdu.
İngiliz IHS Jane's Defence sitesi de BAE’nin 2016 yılı başında Libya’da kurduğu askeri üslerin uydu görüntülerini yayımladı ve El-Marc’da yer alan üsten kalkan AT-802 tipi askeri uçak ve İHA’ların, Libya’nın batısındaki güçlerle savaşında Hafter’e destek verdiğini yazdı.
Hafter’e bağlı bir tuğgeneralin, Trablus hükümet güçleri tarafından yakalanmasının ardından itiraf ettiği askeri araçlar ise, BAE’nin Hafter’e sağladığı desteğin hız kazandığını gösteriyor. Tuğgeneral, Mısır ve BAE’nin Mi 8, Mi 35 helikopterlerinin ve 40 zırhlı aracın da olduğu çok sayıda silahı Hafter’e gönderdiğini söyledi.
Bu desteği geçtiğimiz nisan ayında, Hafter'in sözcüsü Ahmed Mismari de itiraf etti. Mismari, Bingazi'de düzenlediği basın toplantısında, "dost uçakların" Trablus'un güney batısındaki Aziziye ve Sevani bölgelerini bombaladığını belirtti.
Çin İHA’ları sivilleri bombalıyor
BAE, Libya’da Hafter'e verdiği silahların yanında, bu ülkede kurduğu üslerle doğrudan Hafter karşıtı güçlere hava saldırıları düzenliyor.
19-20 Nisan’da Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) sundukları raporu ulaşan Fransız haber ajansı AFP, BM uzmanlarının Trablus’a yapılan saldırılarda havadan karaya atılan Çin yapımı Blue Arrow füzesi tespit ettiklerini duyurdu.
Çin yapımı Blue Arrow füzesinin dünyada yalnızca Çin, Kazakistan ve BAE orduları tarafından kullanıldığı bilinirken, Blue Arrow’un kullanıldığı hava aracı ise yine Çin yapımı insansız hava aracı Wing Loong.
AFP'de yer alan habere göre, BM uzmanları BAE'nin Wing Loong İHA'sı ile Trablus'un bombalanması olayıyla bağlantısı hakkında soruşturma yürütüyor.
Wing Loong İHA'sı 4 nisanda Hafter güçlerinin Trablus'a başlattığı saldırılarda gece ortaya çıkıyor ve sivil yerleşim yerleriyle, UMH'ye bağlı birlikleri bombalıyor.
Bir UMH yetkilisi, Çin yapımı Wing Loong'un, Trablus saldırılarına destek vermek amacıyla BAE tarafından Hafter güçlerine verildiğini öne sürdü.
Bu ay başında ise UMH'ye bağlı birlikler Trablus'ta, üzerinde BAE amblemi bulunan bir İHA düşürdüklerini duyurmuş ve fotoğraflarını paylaşmıştı.
Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Meşri de BAE'yi suçlamış ve "BAE devleti, özellikle Abu Dabi Emirliği, demokrasilerin yaygınlaşmasını engellemek için Libya'da karışıklık çıkarıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Libya yerel kaynaklarından alınan bilgilere göre, BAE tarafından doğrudan kullanılan ya da Hafter güçlerine verilen İHA'lar şunlar:
- Yabhon-R (BAE)
- Wing Loong (Çin)
- Schiebel S-100 Camcopter (BAE)
Hafter tüm yönetimi ele geçirmek istiyor
Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya'da 42 yıllık Muammer Kaddafi dönemi, 17 Şubat 2011'de başlayan ayaklanmaların ardından NATO müdahalesiyle sona erdi. Ancak rakip siyasi otoritelerin neden olduğu istikrarsızlık, geçiş dönemindeki başarısızlıklar ve silahlı grupların yol açtığı şiddet nedeniyle ülke 8 yıldır bir türlü huzura kavuşamadı.
2014'teki tartışmalı seçimlerin ardından başkent Trablus ile doğuda Tobruk kentinde rakip siyasi otoriteler ortaya çıktı.
Birleşmiş Milletler aracılığıyla Fas'ın Suheyrat kentinde Aralık 2015'te imzalanan anlaşmanın sonucunda göreve gelen UMH, uluslararası meşruiyete sahip olarak başkentte bulunuyor.
Doğuda ise, Libya Ulusal Ordusu isimli silahlı gruba liderlik eden Halife Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi var. Hafter'in, tüm ülkenin kontrolünü eline alacağı bir yönetim arzuladığı biliniyor.
Kaynak: TRT Haber, Arabi 21, The New York Times, IHS Jane's Defence