İİT'den yapılan yazılı açıklamada, Ben Gvir'in baskınının İsrail'in Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki statükosunu değiştirme girişiminin bir parçası olduğu ifade edildi.
Açıklamada, İİT'nin İsrailli aşırılıkçı Bakan'ın Harem-i Şerif'e düzenlediği baskını, Müslümanların duygularına yönelik bir provokasyon ve uluslararası hukuk ile Birleşmiş Milletler kararlarının açık ihlali olarak gördüğü kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, işgal altındaki Doğu Kudüs'te devam eden bu tür ihlallerin sonucundan tamamıyla İsrail hükümetinin sorumlu olduğu bilgiis yer aldı.
Ben-Gvir'in provokatif Mescid-i Aksa baskını
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sabahın erken saatlerinde, özel korumaları ve İsrail güçlerinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girmişti.
Ben-Gvir, göreve gelişinden günler sonra 3 Ocak'ta da Mescid-i Aksa'ya girmiş ve bu eylemi ile 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan olmuştu.
İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir'in bu baskını, işgal altındaki Filistin topraklarında tepkiyle karşılanmış ve gerilimi tırmandırmıştı.
Filistin yönetimi ve Müslüman ülkelerin yanı sıra ABD’nin de dahil olduğu Batı ülkelerinden Ben-Gvir’in provokatif eylemine karşı tepkiler gelmişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı Siyonist örgütlerin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede girerken, bu baskınlar özellikle 2022 yılında giderek artan bir hal aldı.
Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller açısından geçen yılın en belirgin sene olduğunu duyuran İslami Vakıflar İdaresinin verilerine göre, 2022 boyunca 48 binden fazla fanatik Yahudi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.