İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Daimi Temsilciler Komitesinin Suudi Arabistan'ın Cidde kentindeki olağanüstü toplantısında, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve hukuksuzlukları ele alındı.
İİT, Mescid-i Aksa ile ilgili olağanüstü toplandı
Cidde kentindeki genel merkezde yapılan olağanüstü toplantıda, İsrail'in gerekleştirdiği hukuksuz uygulamalar kınandı. İsrail'in bir işgal rejimi olduğu, Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerinde herhangi bir yetkiye sahip olmadığı ve bu durumun UNESCO tarafından da ortaya konulduğu belirtildi.
Toplantı sonunda yayımlanan kapanış bildirgesinde, İsrail'in 14 Temmuz'dan bu yana Mescid-i Aksa'yı kapatarak Müslümanların girişini engellediği, kapılara metal arama dedektörler yerleştirerek Kutsal mekanı kendi kontrolü altına almaya çalıştığı, Ezan okunmasının engellendiği, İsrail polisinin Mescid'e girerek arama yaptığı ve mescitte ibadet eden kişilere müdahale ettiği, vakıf görevlileri ve namaz kılanlara yönelik tutuklama ve sert müdahalede bulunduğu, kamera yerleştirdiği ve bu uygulamalarla uluslararası kanunlar ile belirlenmiş olan kişilerin ibadet özgürlüğünü engellediği ifade edildi.
İsrail'in işgal ettiği topraklarda yaptığı tüm hukuksuz uygulamaların kınandığı bildiride, Söz konusu uygulamaların kabul edilemez olduğu ve bu uygulamalarla İsrail'in kutsal bölgedeki tarihi statüyü değiştirmeyi hedeflediği kaydedildi.
Kudüs kentinde İsrail'in hukuksuz uygulamalarına karşı direnen Filistin halkının saygı ile zikredildiği bildiride, Filistinlilerin tüm Müslümanları temsil ettiğinden dolayı üye ülkelerin Filistin halkına gerekli desteği vermesi için çağrı yapıldı.
İsrail'in gerçekleştirdiği kabul edilemez uygulamalardan vazgeçerek Mescid-i Aksa çevresinde yapılan son değişikliklerin tümünün iptal edilmesi için üye ülkelerin İsrail'e baskı yapması gerektiği vurgulandı.
Mescid-i Aksa için aldığı kararların hepsinin geçersiz olduğu ve İsrail'in uygulamalarından dolayı zarar gören bütün Filistinlilerin haklarının ödenmesinden sorumlu olduğu aktarılan bildiride, Kudüs'ün Filistin'in ebedi başkenti olduğu ifade edildi.
Bildiride ayrıca, İsrail'in gerçekleştirdiği hukuksuz uygulamalar karşısında BM, BMGK, UNESCO ve diğer uluslararası kuruluşlar ile Uluslararası topluma Filistinlilerin haklarının korunması ve İsrail'e baskı yapılması çağrısında bulunuldu.
İsrail, Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu metal arama dedektörleri vasıtasıyla Aksa Vakfı tarafından kontrol edilen Harem-i Şerif'te egemenlik sağlamak istiyor.
Filistin halkı, metal arama dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil, Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor. İsrail'in, Aksa'yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfı'na danışmadan attığı tek taraflı adımın kabul edilmesi halinde bunu daha ileri adımların takip edeceğini belirten Filistinliler, böylece Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsis edilmesinden ve ellerinden alınmasından endişe ediyor.