11 Eylül'ün üzerinden 22 yıl geçmesiyle saldırıların gerçekleştiği Manhattan Adası'nın şehir merkezindeki "İkiz Kulelerin" yıkıldığı alanda inşa edilen gökdelen, müze ve anıtlar, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Turistlerin biraz buruk, biraz da merakla ziyaret ettiği kompleks, hem saldırıları anmak için bir merkez hem de bir nevi turistik mekana dönüşmeye başladı.
"Milliyetçi turizm"
New York'un yanı sıra Washington ve Pennsylvania'da saldırganlar hariç 2 bin 977 kişinin canına mal olan ve dünyanın seyrini değiştiren terör saldırıları, ilk etapta ABD'nin gözde şehri New York'a turizm talebini de etkiledi.
New York'ta 2001'in ardından yaklaşık 3 yıl boyunca azalan turist sayısının eski haline dönmesi yaklaşık 5 yıl sürdü. Bu süreçte Manhattan şehir merkezinin yaklaşık 80 milyar dolarlık kayba uğradığı tahmin ediliyor.
Diğer tarafta saldırılar, "milliyetçi turizmi" tetikledi. Saldırıların ardından Amerikan vatandaşlarının hem New York'u hem de yıkılan "İkiz Kuleleri" görmek için bölgeye akın etmesi bu kapsamda değerlendirildi.
Saldırıların ardından birçok Amerikalı, New York ziyaretini "vatanseverlik" göstergesi olarak görmeye başladı.
Şehir merkezinde 2001'de 6 olan otellerin sayısı 40'a yaklaştı.
Amerika kıtasının en yüksek binası
Yaklaşık 65 bin metrekarelik alanda inşa edilen ve kalabalık şehrin ortasında sessizliğiyle dikkati çeken komplekste en merak uyandıranların arasında "One World Trade Center (Dünya Ticaret Merkezi-1)" yer alıyor.
ABD ve Amerika kıtasının en yüksek, dünyanın da 7. yüksek binası olarak tasarlanan ve 2014'te açılan gökdelen, 541,3 metre uzunluğuyla ziyaretçilerin odak noktalarından oluyor. Yapı, yaklaşık 4 milyar dolarlık maliyetiyle aynı zamanda ABD'nin "en pahalı" gökdeleni olarak ön plana çıkıyor.
Binanın 102. katındaki gözlemevi de New York'u tepeden görmek isteyen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
2009'a kadar "Özgürlük Kulesi" adını da taşıyan binaya duygusal çağrışımı nedeniyle kiracı bulmakta zorlanılmasının ardından bu isim terk edildi.
Mimar David Childs'ın tasarladığı gökdelene her yıl 2 milyondan fazla kişinin ziyarette bulunduğu tahmin ediliyor.
"9/11 Anma Müzesi"
11 Eylül saldırılarının hikayesini, ilk ağızdan hikayeler ve orijinal eserlerle tanıtan "9/11 Anma Müzesi" de komplekste ziyaret edilen noktalardan biri olarak öne çıkıyor.
Günde ortalama 9 bin kişiyi ağırlayan müzeye 170 ülkeden ziyaretçi geliyor.
Müzenin hemen bitişiğinde ise sadece kurbanların ailelerine ve adli tıp çalışanlarının erişimine açık bir yer altı mezarı bulunuyor.
"9/11 Anıtı"
Komplekste yıkılan "İkiz Kuleler"in bulunduğu alanda ise iki büyük havuz yer alıyor.
Havuzlarda 1993'te Dünya Ticaret Merkezi bombalandığında hayatını kaybeden 6 kişi ile 11 Eylül saldırılarında yaşamını yitiren 2 bin 977 kişinin isimleri yer alıyor.
Meşe ağaçlarının bulunduğu alanda saldırılardan ufak zararla kurtulan ve "Ayakta Kalan Ağaç" olarak bilinen ağaç da ilgi görüyor.
Alandaki "Anıt Korusu"nda da saldırıların ardından toksinler nedeniyle hastalanan kişiler anılıyor.
"Hayatımın en kötü anlarından biriydi"
Meksikalı bir ziyaretçi, saldırılarda eşinin arkadaşının hayatını kaybettiğini anlattı.
Küçük kızıyla geldiği anıt havuzunda Miami'den Todd Weawer'ın adını bulup fotoğrafını çekeceğini söyleyen ziyaretçi, eşi ve arkadaşlarının her yıl buluşarak Weaver'ı andığını belirtti.
Dominik Cumhuriyeti'nden gelen ziyaretçi de 11 Eylül terör saldırısının esasen insan bilincini aşan bir olay olduğunu ve birçok kişiyi etkilediğini dile getirdi. Ülkesindeyken hep bu alana gelmek istediğini vurgulayan ziyaretçi, hem çok duygulandırıcı hem de çok güzel olduğunu ifade etti.
Fransız ziyaretçi ise Fransa'nın Toulouse kentinden geldiklerini belirterek, 11 Eylül saldırılarının kendilerini çok etkilediğini, annesinin televizyonda izlerken ağladığını söyledi. Ziyaretçi, saldırıda hayatını kaybedenleri andıklarını ve çok duygulandıklarını kaydetti.
Chicago'dan 3. kez gelen Amerikalı ziyaretçi ise "9/11 kişisel hayatımın en kötü anlarından biriydi." dedi. Haberi radyoda duyduğunda kötü bir şaka olduğunu düşündüğünü anlatan ziyaretçi, televizyonu açtığında dehşete düştüğünü dile getirdi.
Saldırının çok büyük acı verdiğini ve her geldiğinde duygulandığını ifade eden ziyaretçi, özellikle kendilerini hiç düşünmeden kurtarma çalışmaları yürüten itfaiyeci ve polisleri yad ederek, "Aynı gün insanlığın en korkunç ve en güzel yönlerini gördük." dedi.