Londra merkezli sivil toplum kuruluşu CAGE'in dün yayımladığı 51 sayfalık raporda el-Marri'nin, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından, 11 Eylül 2001 saldırılarının faillerinden biriyle ilişkili olma suçlamasıyla gözaltına alınmasının ardından başlayan 13 yıllık tutukluluk süresince maruz kaldığı işkencelere yer verildi.
Rapora göre El-Marri, yaklaşık 18 ay yüzlerce Müslüman şüpheliyle New York'taki bir tutukevinde yargılanmadan tutulduktan sonra, dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından resmi olarak ''düşman savaşçı'' ilan edildi ve Güney Carolina'daki bir askeri hapishaneye nakledildi.
Askeri hapishanede 14 ay tutulan el-Marri'nin, burada FBI ve ABD Savunma Bakanlığı görevlilerinin sistematik işkencesine maruz kaldığı ileri sürüldü.
Rapora göre el-Marri, askeri üsteki tutukluluğu sırasında uzun süreli hücre cezası, fiziksel ve manevi şiddet, dini ve kültürel istismar ile aile üyelerine tehdidin de aralarında yer aldığı bir dizi işkenceye tabi tutuldu.
El-Marri'nin maruz kaldığı işkencelerin sonunda, 2009'da kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmek zorunda kaldığı belirtilen raporda, Katar vatandaşının gördüğü işkencelerin, 14 aylık bölümüne ilişkin belgelere yer verildi.
Mahkumiyetinden sonra 5 yıl hapis yatan el-Marri, 2014'de serbest bırakılmıştı.
Ünlü ajana suçlama
El-Marri'nin sorgularında yer alan 6 görevlinin isimlerine yer verilen raporda, bu kişilerin, uluslararası hukuka göre bulundukları ülkelerde işkence suçlamasıyla yargılanması çağrısı yapıldı.
Raporda işkence ile suçlanan isimler arasında 2005'te FBI'dan istifa ederek Soufan Group adlı güvenlik danışmanlık şirketini kuran Lübnan asıllı ajan Ali Soufan da yer aldı.
Soufan, 11 Eylül saldırılarının önlenememesinde, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) FBI ile bilgi paylaşmamasının etkili olduğunu öne sürmesiyle gündeme gelmişti.
Saldırıların öncesinde ve sonrasında rol aldığı terörle mücadele operasyonları nedeniyle Soufan, ABD basınında "11 Eylül'ü önlemeye en çok yaklaşan kişi" olarak nitelendirilmişti.
CAGE raporunda, İngiltere ve Katar'a Soufan Group ile yapılmış sözleşmelerin de gözden geçirilmesi çağrısı yapıldı.
CAGE direktörü belgeleri paylaşmamıştı
CAGE Direktörü Muhammed Rabbani, el-Marri raporunda yer verilen bazı belgeleri, İngiliz makamlarıyla paylaşmadığı için 2016 yılında gözaltına alınmıştı.
Rabbani, güvenlik güçlerine cep telefonu ve bilgisayarının şifrelerini vermeyi reddettiği için ''yetkilileri engellemek ve arama işlemini aksatmak''tan suçlu bulunmuş ancak 12 ay başka suç işlememesi koşuluyla sadece mahkeme masraflarını ödemeye mahkum edilmişti.
Rabbani,cep telefonunda ve bilgisayarında hassas bir işkence vakasına ait bilgiler bulunduğunu ve şifreleri vermeyi reddetmesinin nedeninin, mağdurun mahremiyetini ve gizliliğini korumak olduğunu söylemişti.
İngiltere ve ABD'nin "terörle mücadele" stratejilerini mercek altına alan CAGE, mağdurların haklarını savunan çalışmalarıyla tanınıyor. CAGE'in yöneticileri arasında Guantanamo'da 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan insan hakları aktivisti Muazzam Beg de var.
Kaynak: AA